Yazar "Özdaş, Talih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe CRM1 Geninin Baş Boyun Kanseri ve Metastazındaki Rollerinin Araştırılması(2016) Özdaş, Talih; Özdaş, SibelBirçok teknolojik gelişmelere rağmen baş boyun kanserlerinin sürvisinde önemli bir değişiklik olmamış ve insan hayatı için büyük bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Baş boyun kanserlerinde başlıca tedavi yöntemi cerrahi uygulamalar olup, yüz, ağız ve laringofarinks gibi organlarda ciddi şekil bozukluklarına neden olmaktadır. Dolayısıyla bu uygulamalar hastaların yutma, konuşma gibi fonksiyonlarını da etkilemekte ve yaşam kalitesini düşürmektedir. Ayrıca kemoterapi gibi güncel tedavi yaklaşımları da toksisite gibi önemli yan etkilere sahiptir. Diğer yandan bu tedavilerin etkinliğini sorgulayan yüksek nüks ve metastaz oranları, alternatif tedavi yöntemlerine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Birçok açıdan baş boyun kanserleri hastada psikolojik, ekonomik ve sosyal sorunlara neden olmaktadır. Son 20-30 yıldaki insan genom teknolojisindeki ilerleme ve gelişmeler, yeni tanı, tedavi ve daha etkin koruyucu yöntemlerin gelişmesine olanak sağlamaktadır. Çoğu kanserde olduğu gibi, baş ve boyun kanseri de temel olarak genetik bağlantılı bir hastalıktır. Çeşitli genlerin kümülatif değişiklikleri baş boyun kanserinin gelişiminden sorumludur. Baş ve boyun kanserinde rol alan çeşitli genlerin tespit edilmesi, bu genlerin kanser patogenezindeki etkilerinin bilinmesi ve kanser tedavisinde kullanılabilmeleri ciddi önem arz etmektedir. Bu çalışmada da çeşitli kanser türlerinde aktif rolü olduğu kanıtlanan, tümör büyümesinde ve metastazında etkileri ortaya konulmuş, kritik bir gen olan CRM1?in baş boyun kanseri üzerine etkileri araştırılmıştır. Çalışmamız kapsamında, baş boyun kanserine ait UT-SCC-74A ve metastazı UT-SCC-74B hücre hatları kullanılmıştır. Hücreler üzerinde CRM1 geninin ekspresyonu immunofloresan boyama ile gösterilmiştir. Kültüre edilen hücrelerin transfeksiyon etkinliği GAPDH-siRNA ile belirlenmiş ve ardından hücrelere CRM1-siRNA transfekte edilerek CRM1 geni baskılanmıştır. Baskılanma düzeyleri kantitatif real time PCR ve western blot analizleriyle gösterilmiştir. CRM1 geninin baş boyun kanseri hücre hatları üzerinde proliferasyona olan etkileri xCELLigence gerçek zamanlı hücre analiz sistemi ile araştırılmıştır. Aynı zamanda proliferasyon analizlerinin validasyonu için XTT testi ve in vitro scratch assay testi yapılmıştır. Çalışmamız sonucunda UT-SCC-74A ve UT-SCC-74B hücre hatlarında CRM1 geni ekspresyonu gösterilmiştir. Hücrelerde CRM1 ekspresyonu CRM1-siRNA kullanılarak anlamlı şekilde baskılanmıştır. Optimal baskılama şartlarında gerçekleştirilen proliferasyon ve migrasyon analiz sonuçlarına göre hem UT-SCC-74A hem de UT-SCC-74B hücrelerinde CRM1 ekspresyonunun baskılanması kanser hücrelerinin büyümesini ve göç kabiliyetini de anlamlı şekilde azaltmıştır. CRM1 ekpsresyonu baskılandığında hücrelerde kaspaz 3 aktivite ölçüm sonuçlarına göre de her iki hücre grubunda da CRM1-siRNA ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark oluşmamıştır. Sonuç olarak; çalışmamız kapsamında CRM1 geninin baş boyun kanser ve metastazlı hücreleri üzerindeki etkileri ortaya konulmuştur. Bu fonksiyonel çalışma ile CRM1 geninin baş boyun kanserlerindeki temel moleküler rolleri belirlenmiş ve bundan sonraki aşamada mevcut agresif tedavilere alternatif olarak CRM1 geni ileyeni moleküler tedavi yöntemlerine temel oluşturulmuştur.Öğe Effects of Knockdown of XPO5 by siRNA on the Biological Behavior of Head and Neck Cancer Cells(John Wiley and Sons Inc, 2022) Özdaş, Sibel; Canatar, İpek; Özdaş, TalihObjectives/Hypothesis: Dysregulated expression of microRNAs (miRNAs) and dysregulation of the mechanisms that regulate them are associated with carcinogenesis. Exportin-5 (XPO5), a member of the Karyopherin family, is responsible for the transfer of pre-miRNAs from the nucleus to the cytoplasm. Despite the high oncogenic potential of XPO5 as a critical regulator of the biogenesis of miRNAs, its role in head and neck squamous cell carcinoma (HNSCC) biology has not been explained yet. Study Design: In-vitro translational. Methods: The expression of XPO5 at the mRNA, protein, and intracellular level in SCC-9, FaDu SCC-90, and Detroit-562 cell lines were evaluated with quantitative reverse transcription polymerase chain reaction, Western-blot analysis, and immunofluorescence staining, respectively. The functional role of XPO5 in HNSCC was analyzed by silencing the gene expression with XPO5-small interfering RNA (siRNA) in the in vitro model. Cell proliferation, migration capacity, and apoptosis in XPO5 knockdown HNSCC cell lines were evaluated by MTT, wound-healing, and caspase-3 assay, respectively. Results: Expression of XPO5 was determined to be upregulated at mRNA, protein, and intracellular level in metastatic cells compared to primary cells in HNSCC. XPO5 gene expression was knockdown by XPO5-siRNA transfection, verifying that it was suppressed at the mRNA, protein, and intracellular level. Silencing XPO5 caused a decrease in cell proliferation, delay in wound healing, and increase in Caspase-3 enzyme activity in HNSCC cell lines compared to control. Conclusions: This report is the first to describe the oncogenic role of XPO5 in HNSCC biology by in vitro experiments. Consequently, XPO5 can be used as a potential biomarker and therapeutic target molecule against the disease in the diagnosis-treatment-follow-up of HNSCC. Level of Evidence: NA Laryngoscope, 132:569–577, 2022. © 2021 The American Laryngological, Rhinological and Otological Society, Inc.Öğe Eksportin-1 ve P33 ING1b Proteinlerinin İlişkisinin Araştırılması(2017) Özdaş, Sibel; Özdaş, Talih-Öğe Nazal polipozis’e eşlik eden IL5 (-746), IL6 (-174) ve IL18 (-607) gen polimorfizimleri(2021) Atilla, Mahmut Huntürk; Özdaş, Sibel; Baştimur, Sibel; Özdaş, Talih; Muz, Sami Engin; Oz, Isilay; Canatar, İpek Canatar İpekGİRİŞ ve AMAÇ: Nazal polipozis (NP), nazal mukozanın en sık karşılaşılan patolojik değişikliği olup, mukozal inflamasyon ile karakterize iyi huylu kronik bir hastalığıdır. Bu çalışmada, NP hastalarında yaygın olarak gözlenen İnterlökin (IL)5, IL6 ve IL18 gen promotor bölgesinde yer alan sırasıyla -746 C/T, -174 G/C ve -607 C/A tek nükleotidlik polimorfizmleri (SNPs) ile NP arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya 87 NP’li hasta ve 76 kontrol olmak üzere 163 hasta dahil edilerek, polimorfizmler Snap-Shot ile genotiplendirildi. SNP'lerin bağlantı dengesizliğini değerlendirmek, allel, genotip ve haplotip frekanslarının analizi için bir lojistik regresyon modeli olan SNPStats kullanıldı. MDR ile polimorfizmlerin birbiriyle ve klinik değişkenlerle arasındaki etkileşimler değerlendirildi. BULGULAR: Çalışmamızda, IL5 ve IL18 SNP’lerinin varlığı, majör allellerinin ve CC genotiplerinin frekansı NP'de yüksekti (sırasıyla, P< 0.001ve P< 0.001; P< 0.001 ve P< 0.001; P= 0.023 ve P= 0.006). Ayrıca IL18 SNP, aspirin intoleransı ve astımatik NP’lilerde daha sık gözlendi (P= 0.013 ve P= 0.045). Bununla birlikte IL5-IL6-IL18 CGC haplotipinin frekansı NP’li hasta grubunda yüksekti (P< 0.0001). MDR analizi ile tespit edilen en iyi tek-lokus modeline göre IL18 CC genotipinin, iki-lokus modeline göre IL5_IL18’in majör allelli içeren diplotiplerinin artmış-NP riski ile ilişkili olduğu bulundu (P= 0.006, P< 0.0001). IL5 genotiplerinin ve IL5_IL6 diplotiplerininin NP'de risk paterni IL18’ün genotipine bağlı olduğu gözlendi (P< 0.0001). Ayrıca NP-pozitif aile öyküsüne sahip bireylerin 16-kat artmış NP riski taşıdığı gözlenmiştir (P= 0.0004). TARTIŞMA ve SONUÇ: Sonuç olarak, çalışmamız IL5 (-746) ve IL18 (-607) polimorfizmlerinin nazal polipozis için predispozan faktörler olduğunu göstermiştir. Nazal polipoziste IL5 (-746) ve IL18 (-607) SNP’lerinin gen aktivitesi üzerindeki sonuçlarını araştıran ileri fonksiyonel çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe Protective Effect of 5-HTTLPR (S) and VNTR (10) Allele Combinationsof5-HTT Gene Against Adenotonsillary Hypertrophy(2021) Muz, Sami Engin; Özdaş, Sibel; Özdaş, Talih; Atilla, Mahmut Huntürk; Baştimur, Sibel; Öz, Işılay; Canatar, İpekINTRODUCTION: Serotonin transporter protein which is coded by 5HTT gene is responsible forpresynaptic reuptake of serotonin. In this study, we investigated the relationship between polymorphismsin the promoter region (5-HTTLPR) and in the second intron (VNTR) in the 5-HTTgene and adenotonsillarhypertrophy (ATH) in pediatric cases. METHODS: Genotyped of the 5-HTT gene promotor 5-HTTLPR and intronic VNTR of in 197 childrenwere analyzed using Snap Shot, Multifactor Dimensionality Reduction (MDR) software and carried out toassess the interactions among two polymorphisms and phenotype. RESULTS: A total of 119 children with ATH (48 girls, 71 boys age range: 3-10 years; mean age: 5.38years) and 78 healthy children (27 girls, 51 boys, age range: 4-13 years; mean age: 6.76 years) wereincluded in this study. The frequencies of the genotype in all of inheritance models of the 5-HTTLPR andthe VNTR (10) allele showed no significant differences between ATH patient and healthy controls (for allP> 0.05). However, frequency of the 5-HTTLPR (S) allele and VNTR_5-HTTLPR (10/S) haplotype and(10/10+S/S) diplotype were significantly higher in the control group compared to ATH cases (P= 0.048,P= 0.041, P= 0.13). DISCUSSION AND CONCLUSION: In this study, we observed that S/S genotype, 10/S haplotype and10/10 + S/S diplotype of 5-HTT gene could have protective effect against ATH.Öğe The common genetic variants of toll-like receptor and susceptibilityto adenoid hypertrophy: a hospital-based cohort study(2016) Babademez, Mehmet Ali; Özdaş, Talih; Özdaş, SibelBackground/aim: Adenoid hypertrophy (AH) is one of the most frequent pediatric disorders. The aim of this study was to investigate the effects of TLR2-R753Q, TLR4-T399I, and TLR4-D299G polymorphisms in children with AH. Materials and methods: The variants of the TLR gene were determined by restriction fragment length polymorphism (PCR-RFLP) analysis in 60 patients with AH and in 50 healthy children. Data were analyzed with SNPStats and multifactor dimensionality reduction (MDR) software. Results: We found that the presence of the G allele, the AG+GG and AG genotypes at TLR4-D299G, and the GGT haplotype were associated with AH in children (P = 0.013, P = 0.02, P = 0.038, and P = 0.001, respectively). On the contrary, no association was found between TLR2-R753Q and predisposition to AH. The CT genotype at TLR4-T399I showed a sex-specific association with AH, occurring only in boys with allergies (P = 0.0048). In addition, MDR analysis indicated a strong synergy between TLR gene markers contributing to AH. Allergic children with the diplotypes that included minor alleles of TLR4-D299G or TLR4-T399I had about a 4-fold increased risk for AH. Conclusion: Common genetic variants of the gene encoding the TLR4 protein may have differential effects on AH and the presence of sex-specific allergy.