Yazar "Gökalp, İslam" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ATIK BİTKİSEL YEMEKLİK YAĞLARIN SAF BİTÜM ÖZELLİKLERİNE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI(2018) Gökalp, İslam; Özinal, Yağmur; Uz, Volkan EmreBitkisel yemeklik yağlar, insanların temel besin öğesinden birisini oluşturmaktadır.Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada insan nüfusu her geçen gün artmakta ve budaha fazla temel besin malzemesine gereksinim duyan insan topluluğudoğurmaktadır. İnsanların kullandıkları yağ miktarındaki artış, beraberinde doğalolarak tehlikeli atık sınıfında yer alan atık bitkisel yemeklik yağlar (ABYY) sorununuortaya çıkarmaktadır. Yönetmenliklerin öngördüğü yöntemlerle toplanmalarının,taşınmaların ve bertaraf edilmelerinin sağlanamaması durumda, ilgili belde veyönetimleri için ciddi çevresel problemlere neden olabilmektedir. Bu çalışmada,ABYY’lerin bertaraf etme yöntemlerine alternatif bir yaklaşımda bulunulmuş vebitümde bir katkı maddesi olarak kullanılabilirliği ve bitüm özeliklerine olan etkisiaraştırılmıştır. Bu kapsamda, 70/100 penetrasyon sınıfına sahip bitüm ve ABYYtemin edilmiştir. % 2, 4, 6, 8 ve 10 (Bitüm ağırlığınca) oranında ABYY bitümeeklenmiş, homojen bir karışım elde edilmesi için standart bir metotlakarıştırılmıştır. ABYY katkılı bitüm ve taze bitüm numunelerine, penetrasyon,yumuşama noktası, parlama noktası, düktilite ve iki farklı sıcaklıkta dönelViskozimetre testleri uygulanmıştır. Sonuç olarak, ABYY’lerin bitüm özeliklerinibelirgin bir şekilde değiştirdiği görülmüştür.Öğe ATIK MOTOR YAĞI MODİFİYELİ BİTÜMÜN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI(2019) Gökalp, İslam; Yıldız, Ali Uğur; Eren, Muhammed Burak; Uz, VolkanArtan dünya nüfusu ve gelişen teknoloji ile birlikte önemli miktarda evsel/endüstriyelatık ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birisi de gelişen ve büyüyen otomotiv sektörüneparalel olarak ortaya çıkan atık motor yağlarıdır (AMY). Bertaraf edilmediği takdirdeAMY’ler hem insan hem de çevre sağlığı için büyük risk teşkil etmekte ve ekosistemiolumsuz etkileyebilmektedir. Bu çalışmada, gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada çokbüyük miktarlarda açığa çıkan AMY’lerin bitümlü bağlayıcıların modifikasyonundakullanılabilirliği araştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, 70/100 penetrasyon sınıfındanbitüme %1 ile %5 arasında değişen 5 farklı oranda AMY standart bir metot ilekarıştırılarak eklenmiş, bitüm modifiye edilmiştir. Yapılan modifikasyon neticesindebitümde meydana gelen değişimler penetrasyon, yumuşama ve parlama noktası veviskozite gibi temel mühendislik özellikleri üzerinden incelenmiştir. Aynı zamanda,bitümün AMY ile modifiye edilmesi sonrası bitümdeki sıcaklık hassasiyetinin vekarıştırma ve sıkıştırma sıcaklıklarının nasıl değiştiği ortaya konmuştur. Sonuç olarak,farklı oranlarda AMY katkısı kullanılarak modifiye edilen bitüm numunelerinin temelmühendislik özelliklerinde belirgin bir değişim olduğu görülmüştür. Bitümlerin temelmühendislik özellikleri üzerinde yapılan ilk değerlendirmelere göre AMY’nin bitümmodifikasyonunda kullanılarak geri kazanılmasının mümkün olabileceğiöngörülmüştür.Öğe Farklı Tür Agregalarla Üretilen Yüzeysel Kaplamaların Kayma Direnci Performanslarının İncelenmesi(2017) Uz, Volkan Emre; Gökalp, İslamBu çalışmada, doğal agregalardan ve cüruflardan oluşan farklı agrega tür ve tane boyutlarında ve gradasyonunda üretilen yüzeysel kaplamaların kayma direnci performansı araştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle her bir agreganın fiziksel, mekanik ve kimyasal özelikleri TS EN standartlarına göre belirlenmiştir. Sathi kaplama örnekleri; 2-19 mm aralığında değişen yedi farklı tane boyutunda hazırlanırken, harç tipi kaplama örnekleri ise üç farklı gradasyonda üretilmiştir. Üretilen yüzeysel kaplama numunelerinin, kayma dirençleri ve makro dokuları sırasıyla ASTM E 303 ve ASTM E 965 standartları göre belirlenmiştir. Yüzeysel kaplamaların kayma direnci karşılaştırıldığında, her boyut ve gradasyonda cüruflar ile üretilmiş olan numunelerin, doğal agrega ile üretilmiş olan numunelerden daha iyi performans gösterdiği gözlenmiştirÖğe Laboratory investigation of the effects of aggregate's type, size and polishing level to skid resistance of surface coatings(Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2016) Gökalp, İslam; Uz, Volkan EmreBu tez çalışmasının amacı, laboratuvar ortamında farklı agrega tür, tane boyut ve cilalanma seviyelerinde üretilen yüzeysel kaplamaların kayma direnci performansının araştırılmasıdır. Sathi ve harç tipi yüzeysel kaplamalarının üretiminde kireç taşı, bazalt ve dere malzemesi kökenlerinde altı farklı doğal agrega ve elektrik ark fırını ile ferrokrom cüruflarını içeren dört farklı atık kullanılmıştır. Her bir agreganın fiziksel, mekanik ve kimyasal özelikleri EN standartlarına göre belirlenmiş ve elde edilen sonuçlar, Türkiye karayolları teknik şartnamesindeki şartname limitleri ile kıyaslanmıştır. Sathi kaplama örnekleri, 2.00-19.00 mm aralığında değişen yedi farklı tane boyutundan hazırlanırken, harç tipi kaplama örnekleri üç farklı gradasyonda üretilmiştir. Yüzey dokusunun kaplama kayma direncine etkisi bilindiğinden, yüzeysel kaplama örneklerinin makro dokuları, kum yama ve akış ölçer testleri ile sırasıyla ASTM E 965 ve ASTM E 2380 standart metotlarına göre belirlenmiştir. Agregaların cilalandırılması, aşınmaya karşı direncin incelenmesinde kullanılan Micro-Deval cihazı aracılığı ile ASTM D 6928 standardına göre yapılmıştır Farklı seviyelerde cilalanmış agrega temin etmek için 5250'den 52500 değişen beş farklı devirlerde Micro-Deval testi uygulanmıştır. Testlerden sonra, cilalanan agregalar elenmiş, sathi kaplama örneklerinin hazırlanması için 4.00-12.50 mm aralığında değişen dört farklı tane boyutunda ayrıştırılmıştır. Agrega yüzeylerinin belirli cilalanma seviyelerinde görüntülenmesi için, taramalı elektron mikroskobu kullanılmıştır. Son olarak, her bir numunenin kayma direncini belirlemek için çokça bilinen test cihazı, İngiliz sarkacı, ASTM E 303 standart test metoduna göre kullanılmıştır. Tüm analizler dikkate alınarak, makro ve mikro cinsinden yüzey dokusunun cilalanmamış ve cilalanmış durumdaki agregalar ile üretilmiş yüzeysel kaplamaların kayma direncine olan etkisi incelenmiştir. Kayma direnci ile ilişkilendirilen yüzey dokularının analizleri neticesinde, mikro dokunun kayma direnci performansında önemli ölçüde belirleyici olduğu görülmüştür. Yüzeysel kaplamaların kayma direnci karşılaştırıldığında, her cilalanma seviyesinde cüruflar ile üretilmiş olan numunelerin, doğal agrega ile üretilmiş olan numunelerden daha iyi performans gösterdiği gözlenmiştir. Cürufların geri kazanımı ile sadece çevresel ve ekonomik açıdan yarar sağlanmış olunmayacak, aynı zamanda cürufların yüzeysel kaplamalarda kullanımı ile yüksek kayma direnci yüksek cüruflar ile uzun ömürlü kaplama yüzeylerin elde edilmesi sağlanacaktır. Bu çalışma ile yüksek kayma direncine sahip kaplamların inşa edilebileceği, böylelikle kayma tipi kazaların ve can ve mal kayıplarının azaltılabileceği sonucuna varılabilir.Öğe POLİFOSFORİK ASİT (PPA) MODİFİYE BİTÜMÜN FİZİKSEL VE REOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI(2021) Gökalp, İslamGelişen otomotiv endüstrisine, artan nüfusa ve nüfusun araç talebine bağlı olarak trafiğe çıkan araç sayıların da belirgin bir yükseliş söz konusudur. Geleneksel bitümler ile inşa edilen yol kaplamaları, ağır taşıt trafiği ve zorlayıcı çevresel koşullar altında beklenen yapısal ve/veya fonksiyonel performansı gösterememektedirler. Yol üstyapısında beklenen performansı sağlamak ve bitüm özelliklerini iyileştirmek amacıyla bitümler doğal, atık veya ticari amaçla üretilen çeşitli katkılar ile modifiye edilmektedir. Bu çalışmada, 70/100 penetrasyon gruba sahip bitüm %0,5 ile %5,0 arasında değişen altı farklı oranda Polifosforik Asit (PPA) ile modifiye edilmiştir. Saf ve PPA modifiye bitüm numunelerine yumuşama noktası, penetrasyon, dört farklı sıcaklıkta Brookfield dönel viskozimetre testi uygulanmıştır. Saf, modifiye ve kısa-dönem yaşlandırılmış bitüm numunelerinin kompleks kesme modülü ve faz açısı değerleri reolojik testlerden biri olan dinamik kesme reometresi (DSR) testi ile belirlenmiştir. Ayrıca, bitüm numunelerinin ısıl hassasiyetleri penetrasyon indeksi ile karıştırılma ve sıkıştırılma sıcaklıkları dönel viskozimetre testi sonuçları üzerinden tayin edilmiştir. Sonuç olarak PPA katkısının bitümün hem fiziksel hem de reolojik özelliklerini belirgin bir şekilde değişmiştir Modifikasyon ile beraber bitümün yumuşama noktası ve viskozitesi yükselmiş, penetrasyon ve ısıl hassasiyeti düşmüştür. DSR testi ile yapılan reolojik incelemede, bitümün tekerlek izine karşı direnci PPA modifikasyonu ile artığı görülmüştür.Öğe POLİMER MODİFİYE BİTÜM MODİFİKASYONUNA ETKİ EDEN PARAMETRELER ÜZERİNE BİR LİTERATÜR ARAŞTIRMASI(2019) Gökalp, İslam; Çetin, Hatice; Özinal, Yağmur; Gündoğan, Hüseyin; Uz, VolkanÜlkemizde yol üstyapıları, dünyanın diğer birçok ülkesinde olduğu gibi çoğunlukla bitümlü karışımlar şeklindeinşa edilmektedir. Bitümlü bağlayıcıların karışım içerisindeki oranı (ağırlıkça %5-7) düşüktür ama özellikleriüstyapı bozulmaları üzerinde oldukça etkilidir. Tekrarlanan ve artan trafik yükleri ve olumsuz iklim koşullarıaltında saf bitüm ile imal edilen üstyapıların performansı çoğu zaman istenen seviyeye ulaşamamaktadır.Özellikle son 20-30 yılda dayanım kaygılarının yanında, sürdürülebilir üstyapılar için ekonomik ve çevreselkayıpların azaltılması da bir gereklilik haline gelmiş ve bitümlü bağlayıcılar çeşitli katkılar kullanılarak modifiyeedilmeye başlanmıştır. Bu katkılar, doğal olabileceği gibi endüstriyel üretim sonrası kullanım ömrü tamamlananatık veya ticari amaçla üretilen ürünlerde olabilmektedir. Bitüm modifikasyonunda en çok kullanılan katkıpolimerlerdir. Bitümde hedeflenen özelliğin sağlanabilmesi için modifikasyonunun başarılı bir şekilde yapılmasıgerekir. İyi bir polimer modifikasyonu, bitüm ve bitümün karakteristik özelliklerine, modifikasyon amacınayönelik kullanılan polimere, polimer modifiye bitüm üretim koşullarına bağlıdır. Bu çalışmada, polimermodifiye bitüm modifikasyonuna etki eden parametreler üzerine bir araştırma yapılmış, ayrıca konu hakkındagerek araştırmacılar için gerekse de sektör temsilcileri için bir farkındalık oluşturulması amaçlanmıştır.Öğe Pürüzlendirme Uygulamasının Kaplama Yüzeyi Makro Dokusu Üzerine Olan Etkisinin Araştırılması(2017) Gökalp, İslam; Uz, Volkan EmreTürkiye Karayolları Teknik Şartnamesi (KTŞ), taş mastik asfalt (TMA) ve asfalt betonu (AB) tabakalarında yüksek cilalanma direncine sahip (PSV>=50) agregaların kullanılmasını zorunlu kılmıştır. 2013 yılında, KTŞ'de yüksek cilalanma direncine sahip agregaların temininde yaşanan zorluklardan dolayı belirli bölgeler için ayrıcalık tanınmış ve yukarıda belirtilen kaplama tabakaların inşaatında PSV>=40 değerine sahip agregaların kullanımına izin vermiştir. Ancak bu durumda, 1-3 mm boyutuna sahip magmatik agregalar ile kaplama üzerinde yüksek kayma direncine sahip yüzey elde etmek için pürüzlendirme uygulama yapılması zorunlu tutulmuştur. Bu uygulamada, pürüzlendirme malzemesi 1,5-2 kg/m2 olacak şekilde sıcak karışım üzerine birinci ve ikinci silindiraj arasında uygulanılması istenmiştir. Ancak, KTŞ'de farklı yüzey dokularına sahip TMA ve AB kaplama tabakaları için de aynı uygulama önerilmektedir. Bu çalışmada, farklı oranlarda serpme miktarının (1,75, 2,50 kg/m2) ve agrega boyutunun (1-3, 2-5 mm) kaplama makro dokusuna olan etkisi araştırılmıştır. Dere malzemesi ve metal cürufu gibi farklı agrega türlerinin kullanılabilirliği de ayrıca incelenmiştir. Tüm agregaların özelikleri belirlenmiş ve KTŞ limitleri ile karşılaştırılmıştır. TMA ve AB yüzey dokusunu temsilen, Tip-II ve Tip-III harç tipi kaplamalar kullanılmıştır. Sonuç olarak, pürüzlendirme uygulamasının kaplama makro dokusunda belirgin değişiklere yol açtığı ve bu değişim oranının kullanılan agrega türüne, uygulama miktarına ve boyutuna bağlı olarak farklılık gösterdiği görülmüştürÖğe The effect of aggregate type and gradation on fragmentation resistance performance: Testing and evaluation based on different standard test methods(Elsevier Ltd, 2020) Gökalp, İslam; Uz, Volkan EmreAggregates used in construction works must be sufficiently durable in that long-lasting performance. Aggregates are exposed to external loads and harsh environmental conditions in all processes from manufacturing to use in the field. These cause fragmentation, abrasion, polishing of aggregates. Aggregates in different origin show distinct characteristics based on their chemical formation and the physical features at that moment such as shape and size. To make the properties of aggregates clear, series of test are implemented. Fragmentation resistance (FR) test using Los-Angeles apparatus is one of test in the series used to identify the strength of aggregate. This test can be performed based on different standard test methods such as the standard by American Society for Testing and Materials, ASTM and European Committee for Standardization, CEN, which are focused on in the current study. However, these two standards differ from each other in a few aspects such as aggregate size and mass of aggregate and charges. Based on these fundamental differences, a question has arisen about the effect of the aggregate size on the FR based on different origin. Respectively, this study was established on this case by using related ASTM and CEN standard. To achieve the answer, different sources of aggregates including metallurgical slags were supplied and a series of tests were performed on them to identify their physical, mechanical and chemical properties. Thereinafter, FR tests were performed in five different grain size distributions ranging from 2.36 to 37.50 mm according to ASTM C131 and CEN 1097-2. The results showed that aggregates in different origin, as expected, exhibited different FR values. However, there exist significant differences between FR values of aggregates tested in different grain size although the materials are the same. Considering the grain size of aggregate being used in the related works, testing and evaluation of FR performance of aggregate will be more accurate and robust. Therefore, the authors recommended that following ASTM standard for testing FR due to the optional grading will give more precise vision about aggregate's performance. © 2019 Elsevier Ltd