Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 383
  • Öğe
    Fabrication of molecularly imprinted nanoparticle based quartz crystal microbalance (QCM) sensors for angiotensi̇n-II detection from human serum
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2025) Zenger, Okan; Baydemir Peşint, Gözde
    Angiotensin II (AngII) is a significant effector peptide of the renin-angiotensin system (RAAS) that serves as a growth factor, regulating cellular growth, fibrosis, and apoptosis. AngII plays a critical role in the pathophysiology of several diseases and disorders, including hypertension, cardiovascular diseases, and infections such as influenza and SARS-CoV-2. It is also being explored for its potential role in tumor progression. However, the spontaneous detection of AngII remains challenging due to its low physiological concentration, instability, and the complex nature of biological fluids. Molecular imprinting is a technique that enables the preparation of highly selective synthetic receptors that mimics the natural recognition sites for the molecule of interest. In this study, molecularly imprinted polymers (MIPs) were synthesized in nanoparticle form (~50 nm) and employed as recognition elements in quartz crystal microbalance (QCM) sensor chips for the selective detection of AngII. Following the synthesis and characterization of AngII-imprinted (AngII-MIP) and non-imprinted (NIP) nanoparticles, QCM-based sensors (AngII-MICqcm and NICqcm) were fabricated and used in kinetic binding studies. The AngII-MICqcm sensor demonstrated high sensitivity, with the ability to detect AngII at concentrations as low as 0.25 pg/mL. Selectivity tests using Angiotensin I (AngI) and vasopressin (Vasp) as competing molecules revealed selectivity ratios of 6.09 and 7.44 in favor of AngII, respectively. The calculated imprinting factor (IF) values were 5.58 for AngII, 3.67 for AngI, and 4.50 for Vasp, confirming the superior selectivity of the MIP-based sensor. Upon reusability test, it was found that after the 10th cycle, the QCM chip retained about 96% of its AngII adsorption capacity. Human serum samples were used in studies to detect AngII using the AngII-MICqcm chip. Even in this complex environment, the instrument was able to detect incredibly minute amounts of AngII (1 pg/mL).
  • Öğe
    Combustion performance analysis of hydrogen-enriched methane in a custom-designed burner
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2025) Erkan, Anıl; Tüccar, Gökhan
    Due to the increasing global energy demand and growing environmental concerns, efforts have been made to achieve optimal combustion conditions by blending hydrogen gas with conventional fuels at various ratios, taking into account the adverse combustion effects of pure hydrogen. The aim of this study is to investigate the effects of hydrogen addition—at varying concentrations and without premixing—on the flame characteristics of methane combustion within a specially designed burner. The analysis was conducted using ANSYS Fluent computational fluid dynamics (CFD) simulations, and the results were further interpreted and predicted through the application of the artificial neural network (ANN) method. In this study, combustion reactions were performed for 13 different hydrogen concentrations ranging from 0% to 30% in increments of 2.5%, blended with CH4 gas. The simulation results revealed that increasing the hydrogen concentration within the mixture led to higher flame temperatures and generally more stable flame structures. The maximum flame temperature of 2303.82 K was achieved at 30% hydrogen addition. At this concentration, the trend plateaued, indicating rich mixture behavior and a reduced rate of increase. The axial flame profile also became more uniform, with consistent distribution across the burner center. Additionally, maximum velocity values were observed to increase in correlation with rising maximum flame temperatures. As a result of the prediction analyses conducted using ANN and regression equations, the accuracy of the results was calculated, and the reliability of the CFD studies was evaluated. CFD analyses were validated by comparison with various experimental studies, and the results were found to be in agreement.
  • Öğe
    Pancar kvass üretiminde farklı laktik asit bakterilerinin fenolik, aroma-aktif bileşikler ve diğer kalite parametreleri üzerine etkileri
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2025) Sevindik, Onur; Kelebek, Haşim
    Bu çalışmada, farklı laktik asit bakterisi (LAB) suşlarının kırmızı pancar (Beta vulgaris var. conditiva) fermantasyon süresi, elde edilen "pancar kvass" ürününün antioksidan aktivitesi, toplam fenolik içeriği, renk özellikleri, mikrobiyal florası, fenolik bileşik profili, aroma, aroma-aktif bileşenleri, duyusal özellikleri ve mineral element içeriği üzerindeki etkileri ilk kez araştırılmıştır. Çalışma kapsamında spontan fermantasyona bırakılan kontrol örneki (K) ve pancar kvass kurulumu aşamasında %1'lik konsantrasyonda suş ekimleri yapılarak Lactobacillus casei (ATCC 431), Lactobacillus delbrueckii (ATCC 9649) ve Lactobacillus plantarum (ATCC 14917) suşlarıyla fermente edilerek üretilen (sırasıyla LC, LD ve LP kodlu) örnekler ile çalışılmıştır. Örneklerde antioksidan kapasite DPPH ve ABTS yöntemleriyle; toplam fenolik madde (TFM) miktarı ise Folin-Ciocalteu yöntemiyle belirlenmiştir. Bulgular, özellikle LP suşunun ilavesinin özellikle antioksidan kapasite üzerinde, LP ve LD suşlarının TFM miktarı üzerinde anlamlı ve pozitif etkiler yarattığını göstermiştir. Pancar kvass örneklerinde yer alan betasiyaninler, betaksantinler ve diğer betalain grubu bileşikler LC-DAD-ESI-MS/MS cihazı ile tanımlanmış ve konsantrasyonları hesaplanmıştır. Toplam 15 fenolik bileşiğin tespit edildiği çalışmada, TFM bulgularıyla paralel şekilde, LAB ilavesi yapılan örneklerin fenolik profilleri kontrol grubuna kıyasla önemli düzeyde değişmiştir. Özellikle L. plantarum ile fermantasyonda toplam betasiyanin içeriği yaklaşık dört kat, betaksantin içeriği ise yaklaşık iki kat artış göstermiştir. Örneklerin aroma profilleri SAFE (Solvent Assisted Flavor Evaporation) yöntemiyle belirlenmiş, aroma-aktif bileşikler ise AEDA (Aroma Extract Dilution Analysis) tekniği ve GC-MS/Olfaktometri ile analiz edilmiştir. Tıpkı fenolik gruplarda olduğu gibi, aroma ve aroma-aktif bileşen profilleri de LAB destekli fermantasyonlarda anlamlı düzeyde farklılıklar göstermiştir. Toplamda 46 aroma bileşiği tanımlanmış; LP ve LD örneklerinde aroma bileşiklerinin toplam konsantrasyonları, K ve LC örneklerine kıyasla anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Tüm örneklerde ketonlar ve karboksilik asitler baskın aroma grupları olarak tespit edilmiştir. Ayrıca, GC-MS/O analiziyle toplam 20 aroma-aktif bileşik tanımlanmıştır. Duyusal analizler tanımlayıcı test yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Dört farklı ürün arasında LP örneği, panelistler tarafından aroma, tat ve genel beğeni açısından en yüksek puanı almıştır. Genel değerlendirme sonucunda, kırmızı pancar kvass üretiminde farklı LAB suşlarının kullanılması, fermantasyon süresi, renk, antioksidan kapasite, fenolik, aroma ve aroma-aktif bileşikler, duyusal kalite ve mineral madde içeriği üzerinde belirgin ve olumlu etkiler yaratmış; spontan fermantasyona kıyasla daha üstün kalite özelliklerine sahip ürünlerin elde edilmesini sağlamıştır.
  • Öğe
    The effect of partial flexibility on aerodynamic performance of finite wing
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi , 2025) Emirhan Eroğlu, Ali; Durhasan, Tahir
    In this thesis, the aerodynamic effects of partially flexible surface coverage applied to a NACA 0018 airfoil operating in low Re regimes were experimentally investigated. The flexible surface, made of latex material, was placed along a specific chordwise region of the wing, and four different wings with varying spanwise flexibility ratios were tested. Wind tunnel experiments were conducted in the Re range of 3 x 10⁴ to 10 x 10⁴, measuring lift (CL) and drag (CD) coefficients. Additionally, surface oil and tuft flow visualization techniques were used to analyze flow structures. The findings revealed that the partially flexible surface significantly suppressed the laminar separation bubble (LSB), delayed stall, and enhanced lift coefficient, thereby improving aerodynamic efficiency, particularly at lower Re. However, the effectiveness of the flexible surface diminished as the Re increased. These results contribute to the literature by demonstrating the potential of partial flexibility in optimizing passive flow control methods for UAV applications.
  • Öğe
    Ultrasonik destekli ekstraksiyonun, fermentasyonun ve proniozomal enkapsülasyonun zeytin yaprağının biyoaktif özellikleri üzerine etkisi
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) İlgaz, Ceren; Kelebek Kadiroğlu, Pınar
    Zeytin hasadı ve zeytinyağı üretimi sırasında elde edilen zeytin yaprakları, yüksek fenolik içerikli ekstraktların geri kazanımı için önemli bir yan üründür. Bu tez çalışmasında, ultrasonik destekli ekstraksiyonun (UDE), Lactiplantibacillus plantarum (Lb. plantarum) suşları kullanılarak fermantasyonun ve nano-taşyıcı sistemler olan proniozomal enkapsülasyonun, zeytin yapraklarının biyoaktif özellikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Optimize edilen UDE koşulları, fermente olmayan Gemlik çeşidi zeytin yaprakları için %30 genlikte- %70 etanol konsantrasyonda ve 5 dakika ekstraksiyon süresi, Lb. plantarum ATCC 14917 ile fermente edilerek elde edilen eksrakt için %30 ultrasonik genlik- %30 etanol konsantrasyonu- 5 dakika ekstraksiyon süresi ve Lb. plantarum ATCC-BAA 793 ile fermente edilerek elde edilen ekstrakt için %45 ultrasonik genlik- %10 etanol konsantrasyonu- 10 dakika ekstraksiyon süresi olarak belirlenmiştir. 21 günlük fermantasyon işleminin sonunda, Lb. plantarum ATCC 14917 (hidroksitirozol; 126,89 mg/L) suşu, Lb. plantarum ATCC-BAA 793 (85,93 mg/L) suşundan daha yüksek oleuropeinolitik aktivite göstermiştir. Ayrıca, fermente olmayan zeytin yaprağı ekstraktında ve Lb. plantarum ATCC 14917 ile fermente edilen zeytin yaprağının sıvı kısmının ekstraktında yüksek antimikrobiyal aktivite ve plazmid DNA'da H2O2 kaynaklı DNA hasarına karşı koruyucu bir etki belirlenmiştir. Nano-taşıyıcı bir sistem olan proniozomlara yüklenen zeytin yaprağı ekstraktının antioksidan aktivitesinin korunduğu görülmüştür. Laktoz-bazlı proniozomal ekstrakt kademeli bir salım profili sergilemiş ve zeytin yaprağı ekstraktını asidik ortamda bozunmaya karşı korumuştur. Tüm formülasyonlar 200 µg/mL'ye kadar güvenli olarak kabul edilmiştir.
  • Öğe
    Investigation of the effects of silicon dioxide nanoparticles and environmental contaminants on immunocytotoxic and antioxidant defence systems in model organism galleria mellonella
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2024) İdikut, Murat; Tunçsoy, Benay; Tunçsoy, Mustafa
    Bu çalışmada, Galleria mellonella son evre larvalarına SiO2 NP' lerinin LD50 değeri ile abamektin ve kadmiyum sülfatın (CdSO4) çevresel derişimlerinin tek başına ve karışım halinde uygulanması sonucunda hemolenf, orta bağırsak ve yağ dokuda superoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT), glutatyon peroksidaz (GPx), glutatyon-s-transferaz (GST), sitokrom P450 (Cyt P450), asetilkolinesteraz (AChE) enzim aktiviteleri ile diferansiyel ve total hemosit sayıları ve apoptotik indeks üzerine etkileri incelenmiştir. SiO2 NP' lerinin LD50 değeri, CdSO4 ve Abamektin ile tek başına ve karışım halinde uygulanması sonucunda, larvaların orta bağırsak ve yağ dokusunda antioksidan ve detoksifikasyon enzim aktivitelerinde doku farklılığına bağlı olarak değişiklikler meydana geldiği gözlemlenmiştir. Total hemosit sayısında, tek başına SiO2 NP, CdSO4 ve abamektin uygulaması sonucunda kontrol grubuna göre azalma meydana gelirken, SiO2 NP' lerinin CdSO4 ile karışım halinde uygulandığında artış, abamektin ile birlikte uygulandığında ise azalma meydana geldiği tespit edilmiştir. Diferansiyel hemosit sayıları üzerine etkilerinde ise, prohemosit, plazmatosit, sferülosit, granülosit ve önositoid sayılarında SiO2 NPs, CdSO4 ve Abamektinim tek başına ve karışım halinde uygulanan gruplarda artış ve azalışlar meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bu çalışma sonucunda, SiO2 NPs, CdSO4 ve Abamektinin tek başına ve karışım halinde uygulanması sonucunda G. mellonella larvalarında toksik etkilere neden olduğu ve karışım uygulamaları sonucunda doku farklılıklarına bağlı olarak antioksidan savunma ve immun sistem üzerinde SiO2 NP'lerinin çevresel kirleticilerin toksik etkilerini artırabileceği belirlenmiştir.
  • Öğe
    Analyzing the financial statements of tourism firms: Evidence from Turkey
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2017) Özdemir, Özden; Özcan, Ahmet
    Turizm olgusu insanlığın var oluşundan bu yana çeşitli şekillerde meydana gelmiş fakat bugünkü halini ikinci dünya savaşından sonra almıştır. Günümüzde turizm ülke ekonomisine katkı yapan en önemli sektörlerin başında gelmektedir. Ülke istihdamına ve ödemeler dengesine sağladığı katkılarla önemi gün geçtikçe daha artan turizm sektörü sermaye piyasaları tarafından da yakından takip edilmektedir. Durağan varlık kullanımının fazla olduğu bu sektörde kararlarında doğru şekilde alınıp, uygulanması gerekmektedir. Şirket yöneticilerinin ve hissedarların şirketlerin finansal yönetiminde ve yatırımlarıyla ilgili alacakları kararlarda finansal analizlerin etkileri büyüktür. Bu çalışmanın amacı BIST turizm endeksinde yer alan altı turizm firmasının 2012-2016 yılları arasındaki finansal performanslarını ve yapısını analiz etmektir. Yatay analiz, dikey analiz ve oran analizin kullanıldığı bu amprik çalışmada turizm şirketlerinin finansal yapıları ve performansları değişik açılardan incelenmiştir. Aynı zamanda yapılan analizlerin sonucunda tasarruf sahipleri ve turizm şirket yöneticilerinin alacakları yatırım ve yönetimsel kararlara ışık tutulması amaçlanmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde turizm'in tanımı, tarihçesi ve ekonomi ile ilişkisine değinilmiştir. İkinci bölümde finans ile ilgili konulara değinilmiştir. Son olarak ta BIST'e kote olan altı turizm firmasının analizleri yapılmıştır.
  • Öğe
    Bireysel girişimcilerde girişimcilik eğilimi üzerine etki eden kişisel faktörlerin analizi
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2018) Yaman, Özcan; Tuğal, Fatma Nur
    Günümüzde girişimcilik; ülkelerin gelişmesinde, toplumların refahının artmasında ve yaşam standartlarının yükselmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu bakımdan toplumu oluşturan bireylerin girişimcilik eğilimlerinin ve girişimcilik eğilimlerini etkileyen kişisel faktörlerin tespit edilmesi, toplumların girişimcilik potansiyelleri hakkında bilgi verebilir ve sonraki çalışmalar için yol gösterebilir. Bu çalışmanın amacı; araştırma modelindeki girişimcilik eğilimi ile bu eğilimi etkileyen kişisel faktörler arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığının belirlenmesi, araştırma modelinin bir bütün olarak analiz edilmesi ve girişimcilik alan yazınında bireysel girişimcilerin incelenerek alan yazına katkı sağlanmasıdır. Bu çalışmada bireysel girişimcilerden veri toplamak üzere bir anket geliştirilmiştir. Gözden geçirme ve iyileştirme sonrası uygulanan anket sonucunda toplam 312 katılımcıdan elde edilen kullanılabilir veriler normal dağılım, aykırı değerler, yanlış veri girişi ve eksik veri açısından incelenerek değerlendirilmiş, anketin geçerlilik ve güvenilirliği sağlanmıştır. Modelin geliştirilmesi için yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır. Bu bağlamda açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri uygulanmıştır. Çalışma sonucunda, tüm üç faktörün girişimcilik eğilimi üzerine etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın bulguları girişimci kurum ve toplulukların faaliyetlerinde bireysel girişimcilerin girişimcilik eğilimlerini daha iyi anlamalarına katkı sağlaması beklenmektedir.
  • Öğe
    A study on destination image perceptions of russian tourists visiting Turkey and their memorable tourism experiences
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2015) Ersoy, Mücahit; İplik, Fatma Nur
    Bu çalışmanın amacı, Türkiye'yi ziyaret eden Rus turistlerin destinasyon imaj algılarını ve hatırlanabilir turizm deneyimlerini belirlemektir. Çalışma kapsamında anket tekniği kullanılmış ve Rusya'da Türkiye'yi ziyaret etmiş turistler (n:412) ile yürütülmüştür. Araştırmada Türkiye'nin destinasyon imajının ve hatırlanabilir turizm deneyiminin belirlenmesi çerçevesinde "olumlu" olarak tanımlanabilecek bir sonuca ulaşılmıştır. Çalışma sonucunda katılımcıların vermiş oldukları cevaplar neticesinde ortalama ile standart sapma tabloları yapılmış, hatırlanabilir turizm deneyimleri ile destinasyon imaj algıları arasında pozitif yönlü ilişki tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre destinasyon imaj algıları turistlerin yaşları, medeni durumları, eğitim durumları ve konakladıkları tesis türüne göre farklılık gösterirken, hatırlanabilir turizm deneyimleri turistlerin yaşları, medeni durumları, eğitim durumları, konakladıkları tesis türü ve seyahat etme amaçlarına göre farklılık göstermektedir.
  • Öğe
    Assessment of SAP usage: An empirical research in Istanbul
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2017) İnce, Zeynep; Tuğal, Fatma Nur
    Dijitalleşen dünyada, bir firmanın üretim, finans, insan kaynakları, pazarlama gibi farklı departmanlarının verilerini tek bir veritabanında toplayan Kurumsal Kaynak Planlama (KKP) yazılımları oldukça popüler hale gelmiştir. Günümüzde firmalar bu alanda birbirinden farklı uygulamalar kullanmakta olup onlardan biri olan SAP yazılımı iş dünyasında üst sıralardaki yerini almıştır. Eğer çalışanlar oluşturulan yeni sistemleri ya da uygulamaları benimsemeyi reddederlerse bu durum sistemlerin etkin ve verimli bir olmayan şekilde kullanılmasına yol açacaktır. Bu noktada çalışanların kullanım davranışının sebepleri incelenmelidir. Tercih edilen SAP yazılımının yeni bir teknoloji olmasına bağlı olarak, firma çalışanları tarafından kabulü birçok değişken tarafından etkilenmektedir. Bu bağlamda birçok teorik model geliştirilmiştir. Her biri önem arz eden teorik modellerden biri olan teknoloji kabul modeli 2 çalışmada temel alınmıştır. Bu tez çalışmasının amacı, İstanbul'da KKP yazılımı olarak SAP uygulamasını tercih eden işletmelerde çalışanların SAP yazılımını kullanma eğilimlerinin nedenlerini genişletilmiş teknoloji kabul modelinden yararlanılarak ortaya konulmaya çalışılmasıdır.
  • Öğe
    Mechanisms for managing institutional pluralism: A research study in Turkey electrical energy sector
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2020) Özpınar, Çağatay; Özseven, Mustafa
    Bu çalışma, Türk elektrik enerjisi sektöründe 2001 sonrası alanda gelişen çoklu kurumsal mantıkların yönetiminde ne tür mekanizmaların kullanıldığını ortaya koyabilmek için yapılmıştır. Bu çalışmada Türkiye elektrik enerjisi sektöründe geliştiği görülen çevreci, kamu ve piyasacı kurumsal mantıkların hangi mekanizmalarla yönetildiği gösterilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı bu çalışmada Çukurova Bölgesinde yerleşik 2 firmadan toplanan verilerle araştırma sorusuna yanıt aranmıştır. Bu doğrultuda veriler toplanırken yüz yüze görüşmeler ve doküman incelemeleri yapılmıştır. Verilerin analiz edilmesiyle çoklu kurumsal manntıkların etkisi altındaki örgütlerin aşılama (grafting) (Purdy & Gray, 2009), melezleşme (hybridization) (Battilana & Lee, 2014), ve köprüleme (bridging) (Smets et al., 2015) mekanizmalarının kullanıldığı tespit edilmiştir. Özetle, belirli bir alanda kurumsal çoğulculuğa maruz kalan örgütlerin, bu karmaşayı yönetebilmek için farklı seviyelerde farklı mekanizmaları kullanabildikleri gösterilmiştir.
  • Öğe
    The factors affecting the financial performance: Evidence from the aviation industry
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2018) Yıldırım, Caner; Ergün, Bahadır
    Bu tez çalışmasında dünyanın önde gelen havayolu şirketlerinin karlılıklarının içsel belirleyicilerinin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Veri seti 12 havayolu şirketinin 2009-2016 yılları arasındaki finansal oranlardan oluşmaktadır. Analiz kısmında lojistik regresyon metodu kullanılmıştır. Faaliyet kar marjı, net kar marjı, aktif karlılığı ve özsermaye karlılığı oranları bağımlı değişken olarak kullanılırken bağımsız değişkenler cari oran, stok devir hızı, alacakların dönüşüm hızı, ödeme süresi, aktif devir hızı ve borçluluk oranları olarak seçilmiştir.
  • Öğe
    Submissive behavior in mortality-salient organizations
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2018) Türköz, Gökhan; Aksay, Bilge
    İnsan zekası ölümlü olduğunu fark edebilecek kadar çok gelişmiştir. Bu farkındalık insanda şiddetli bir kaygı ve korku, yani terör yaratmaktadır. Terör yönetim kuramı, insanlarin ölüm korkusu ile başa çıkabilmek için kültürel dünya görüşüne daha fazla bağlandıklarını ileri sürmektedir. Çünkü, insanoğlunun fanilik karşısında ihtiyaç duyduğu anlam, güvenlik ve öz değer kültürün içine ustaca yerleştirilmiştir. Bu da bireylerin grup normlarına daha fazla uymalarını ve böylece kendilerine olan güvenlerini arttırmalarını sağlamaktadır. Bu yüksek lisans tezinde terör yönetim kuramından hareketle, ölüm korkusu altında bireylerin örgüt otoritesine itaat düzeylerinde farklılık olup olmadığı araştırılmıştır. Öncelikle yürüttükleri faaliyetler nedeniyle ölümün daha fazla yaşandığı, gözlemlendiği veya hatırlandığı örgüt tipleri ile ölümün örgütsel faaliyetler içinde sıklıkla görülmediği örgütler belirlenmiştir. Araştırmada ölüm gerçeğinin daha çok hatırlandığı hastanelerin acil bölümleri, onkoloji, yoğun bakım servisleri veya askeri birimler gibi örgütler "ölüm-belirgin organizasyonlar", diğerleri ise "ölüm-belirgin olmayan organizasyon" şeklinde adlandırılmıştır. Bu itaat düzeyleri araştırmasının temel varsayımı, itaatin ölüm-belirgin organizasyonlarda kültürün temel bileşenlerinden biri olduğu düşüncesidir. Adana ve Adıyaman illerinde bulunan acil servis ve onkoloji bölümü çalışanları ile bir devlet üniversitesi, çocuk bakım servisi, özel okul, sosyal dayanışma vakfı çalışanlarından anket yöntemi ile veri elde edilmiştir. Her iki örgüt tipinde çalışan katılımcılar iki gruba ayrılarak bir gruptan ölüm, diğer gruptan kahve ile ilgili duygu ve düşüncelerini yazmaları istenmiş ve gecikme etkisi için kısa bir konuşma bölümünün ardından her iki gruba da Örgüt Otoritesine İtaat Ölçeği uygulanmıştır. Bağımsız örneklem t-testinde ölüm belirgin organizasyonlarda çalışanların ölüm manipülasyonu altında, ölüm belirgin olmayan organizasyonlarda çalışanlara kıyasla daha fazla itaatkar olduğu ancak diğer gruplar arasında anlamlı bir farklılık olmadığı bulgulanmıştır. Ölüm manipülasyonu altında cinsiyet açısından gruplar arasında farklılık görülmemiştir.
  • Öğe
    Cyberloafing in Djibouti: An empirical study among teachers
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2022) Alı, Asma Aden Alı Asma Aden; Güğerçin, Utku
    Siber aylaklık, bir işyerinde mesai saatleri içinde internetin işle ilgili olmayan faaliyetler için kullanılmasıdır. Bu bağlamda, işle ilgili olmayan web sitelerine göz atmak, e-posta kullanmak, çevrimiçi oyun oynamak veya sosyal ağ sitelerinde etkileşimde bulunmak gibi aktiviteler siber aylaklık kapsamında değerlendirilmektedir. Çalışma saatleri boyunca, çalışanların iş ile ilgili görevleri yerine getirmeleri beklenmektedir. Ancak teknolojinin artan kullanımına bağlı olarak siber aylaklık tüm dünyada giderek yaygınlaşmakta ve artan bir tehdit haline gelmektedir. Siber aylaklık yapan birey, siber kaytarmacı olarak adlandırılırken, yapılan eylem ise siber aylaklık olarak tanımlanır. Bu tezin odak noktası siber aylaklıktır. Tezin temel amacı, öğretmenlerin siber aylaklık davranışlarının demografik değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemektir. Veriler, Cibuti'deki çeşitli lise ve üniversitelerde görev yapan 264 öğretmen ve akademisyenden çevrimiçi bir anket formu aracılığıyla toplanmış ve toplanan veriler IBM SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular, siber aylaklığın; yaş, medeni durum, deneyim, görev yapılan kurumun türü ve katılımcının kullandığı internetin türü değişkenlerine göre farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca, kadın çalışanların siber aylaklıktan işe geçiş süresinin erkeklere göre daha yüksek olduğu bulgulanmıştır. Öte yandan, siber aylaklık davranışlarının; cinsiyet, statü ve internete erişim araçları açısından farklılık göstermediği tespit edilmiştir.
  • Öğe
    How to decide the international franchising mode: A research study in the Turkish fast fashion retail sector
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2021) Köklü, Yalçın; Özseven, Mustafa
    Bu çalışmanın amacı, franchise veren ile franchise alan arasında gelişen ilişki seviyesi ile franchising sözleşmelerinin farklı biçimlendirme seviyelerine göre hangi uluslararası franchising türünün seçildiğini ortaya koyabilmektir. Çalışmada ilişki seviyesinin dinamikleri olarak franchise verenden yapılan kaynak transfer miktarı, taraflar arasındaki iletişim seviyesi, bilgi transferi ve güven unsuru dikkate alınmıştır. Araştırmanın bir diğer boyutu olan biçimlendirme için franchise verenin franchise alanın uygulamalarını hangi seviyede standartlaştırdığı ve bu standartlara uyulmadığı takdirde yaptırımları hangi seviyede kullandığı incelenmiştir. Bu doğrultuda 2005-2015 yılları arasında Türk hızlı moda perakendeciliği sektöründe faaliyet gösteren iki firmanın İran, Rusya, Suudi Arabistan, Dubai ve Katar pazarlarındaki franchising deneyimleri üzerinden bir araştırma yapılmıştır. Nitel araştırma yönteminin takip edildiği bu çalışmada çoklu vaka yönteminden yararlanılmıştır. Analize tabi tutulan verilere doküman incelemeleri ve yüz yüze görüşmelerle ulaşılmıştır. Analizler firmaların seçecekleri uluslararası franchising türleri ile ilişki seviyesi ve biçimlendirme seviyesi arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Buna göre, biçimlendirme ve ilişki seviyesi düşük olduğunda tekli franchising, yüksek olduğunda ise master franchising biçiminin seçildiği, ilişki seviyesi yüksek, biçimlendirme düşük olduğunda ise bölgesel franchising biçiminin seçildiği görülmüştür.
  • Öğe
    An examination of intellectual capital for information technology firms in Turkey
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2023) Doruk, Büşra; İplik, Fatma Nur
    Bu tezin amacı Borsa İstanbul'a kote olmuş bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon firmalarının 2002 ile 2021 yılları arasındaki entellektüel sermaye katsayısını incelemek ve Covid-19 döneminde bu katsayının nasıl bir seyir izlediğini araştırmaktır. Piyasa Değeri/Defter Değeri (PD/DD) ve Tobin Q rasyosu vasıtasıyla entellektüel sermaye katsayısı bu firmalar için hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar bu firmalar için entellektüel sermaye katsayısının pandemi dönemi öncesinde genellikle düşük olduğunu gösterirken pandemi sırasında bu katsayının daha da azaldığını göstermektedir. Bu çalışmada ele alınan firmalar için entellektüel sermaye değerinin oldukça heterojen olduğu da görülmektedir. Bu tezin ilgili literatüre bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon firmalarının entellektüel sermayesinin saptanması noktasında katkı sağlaması beklenmektedir. Aynı zamanda pandemi döneminin bu firmaların entellektüel sermayesine etkisi çerçevesinde de ilgili literatüre katkı sağlaması beklenmektedir.
  • Öğe
    Sustainable consumption behavior among young consumers: A gender-based perspective
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2023) Onat, Kübra Topcuoğlu; Tanrıkulu, Ceyda
    Bu tez çalışmasının amacı, sürdürülebilir tüketim davranışı ve boyutları açısından kadın ve erkek tüketiciler arasında farklılıklar olup olmadığını incelemektir. Veriler, Türkiye'deki 18-29 yaş arası genç tüketicilerden çevrimiçi anket yoluyla elde edilmiştir. Tez çalışmasında elde edilen temel bulgular, sürdürülebilir tüketim açısından kadın ve erkek arasındaki davranışsal benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koymuştur. Daha spesifik olarak, gereksiz tüketim ve yeniden kullanım davranışı bağlamında cinsiyete özgü farklılıklar bulunmuştur. Bu tez çalışmasında tüketicilerin sürdürülebilir tüketimde cinsiyete özgü davranışlar sergileyip sergilemediğinin daha net ve doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için sürdürülebilir tüketimin alt boyutları ile incelenmesinin önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Bu tez çalışmasının, gelişmekte olan pazarlarda sürdürülebilirlik, küresel pazarlama ve genç tüketicilerin tüketimi ile ilgilenenlere faydalı olması umulmaktadır. Anahtar Kelimeler: tüketici davranışı, cinsiyet, sürdürülebilirlik, sürdürülebilir tüketim davranışı ve genç tüketiciler
  • Öğe
    Development of entrepreneurship education plan in the light of international standards and national needs
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2021) Ciritci, Selahattin; Efeoğlu, İbrahim Efe
    Girişimcilik faaliyetleri boyutları sürekli olarak gelişen günümüzün küresel rekabet ortamında bireylerin ve ülkelerin ekonomik refahı üzerinde en büyük etkiyi yaratan unsurlardan biri haline gelmiştir. Özellikle gelişen iletişim teknolojileri ve küreselleşmenin etkisiyle dünyanın farklı yerlerinde, farklı sektörlerde pek çok girişimcilik faaliyeti ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak girişimcilik her ülkenin sürdürülebilir ekonomik refaha ulaşabilmek için yoğun şekilde desteklediği bir araç olarak görülmeye başlamıştır. Her ne kadar girişimcilik günümüzün üzerinde en sık durulan ekonomik unsurlarından biriyse de girişimci olarak nitelenebilecek bireylerin doğru şekilde yönlendirilmesi yoluyla başarılı ve sürdürülebilir girişimcilik örneklerinin çoğaltılmasına yönelik büyük bir ihtiyaçtan söz etmek mümkündür. Bu noktada doğru noktalara odaklanan, içerik olarak tatmin edici, teori kadar uygulamayı da kapsayan bir girişimcilik eğitiminin planlanması kritik bir önem kazanmaktadır. Gerçekleştirilen bu çalışmada yerel ve uluslararası ihtiyaçlara karşılık verebilecek bir girişimcilik eğitim önerisinin sunulması amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak girişimcilik alanında eğitim veren eğitmenler ile daha önce bu alanda eğitim almış kişilerle görüşmeler yapılmıştır. Çalışma sonucunda girişimcilik ekosisteminde teori ve uygulamayı bir arada sunan, yenilikçi bir eğitim planına yönelik bir ihtiyacın olduğu saptanmıştır. Ayrıca bu eğitim planının eğitim öncesi ve eğitim sonrasına yönelik süreçleri dengeli şekilde planlayan ve girişimciliğe dair tecrübe sahibi bireylerin eğitim süreçlerine dahil eden bir yapıda olması önemlidir. Anahtar Kelimeler: Girişimci, Girişimcilik, Girişimcilik Eğitimi
  • Öğe
    Exploring clothing store-related variables influencing impulse buying behaivor
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2024) Ant, Meriç Can; Demirer, Dilek Penpece
    Bu tez, giyim mağazaları ile ilgili değişkenlerin müşteri anlık satın alma davranışları üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Stratejik ürün sergilemelerini kapsayan görsel düzenleme, müşterileri çekmede ve mağaza estetiğini artırmada önemli bir rol oynamaktadır. Çalışma, vitrin düzenlemeleri, manken sunumları, kat tasarımı, promosyonel gösterimler, renk, aydınlatma, mağaza düzeni, koku, müzik, çeşitlilik, satış promosyonları, hedonik motivasyon ve anlık alışveriş gibi unsurların ve bunların anlık satın alma davranışları üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. Veriler, demografik bilgiler ve belirli görsel düzenleme faktörlerini kapsayan yapılandırılmış bir anket aracılığıyla 400 katılımcıdan toplanmıştır. Araçların geçerliliğini sağlamak için Keşifsel Faktör Analizi (EFA) kullanılmış ve güvenilirlik Cronbach Alfa ile değerlendirilmiştir. Bulgular, tüm görsel düzenleme unsurlarının anlık satın alma davranışını olumlu yönde etkilediğini, promosyonel gösterimler ve manken sunumlarının en büyük etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Korelasyon analizi, görsel düzenleme faktörleri arasında güçlü karşılıklı ilişkiler olduğunu ve bunların alışveriş ortamını geliştirmede kolektif rollerini vurgulamaktadır. Çalışma ayrıca, görsel düzenlemenin algılanmasında cinsiyet, yaş, gelir, eğitim düzeyi ve meslek gibi demografik farklılıkları incelemiş ve bu faktörler arasında önemli farklılıklar ortaya koymuştur. Bu bulgular, perakendecilerin görsel düzenleme stratejilerini farklı demografik segmentlere göre uyarlamaları gerektiğini önermektedir. Bu araştırma, perakendecilerin müşterileri çekmek ve satışları artırmak için görsel düzenleme stratejilerini geliştirmelerine yönelik değerli bilgiler sağlamaktadır. Gelecekteki çalışmalar, daha geniş coğrafi alanları keşfedebilir, anlık satın almanın psikolojik yönlerini içerebilir ve görsel düzenlemede yeni teknolojilerin potansiyelini araştırabilir. Anahtar Kelimeler: Görsel Düzenleme, Anlık Satın Alma, Müşteri Davranışı.
  • Öğe
    The evaluation of Turkish textiles and ready made sector as of today
    (Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2020) Bozbey, Mustafa Tarık; Özsoylu, Ahmet Fazıl
    Tekstil insanların korunma için temel ihtiyaçlarından biridir. El emeği ve ev yapımı ile başlayan üretim, toplum geliştikçe, şehir hayatı yeni bir yaşam biçimini benimsetmiştir. Büyük terzihaneler buhar, elektrik ve mekanizasyon ile endistriyel üretim başlamıştır. Birinci dünya savaşında askeri kıyafet talebi, ikinci dünya savaşı sonrası gelişen ekonomiler, artan refah, barış ortamında ise moda, desen ,yenilikler egemen olmuş uluslararası ticaretin artmasına yol açmıştır. Özellikle 2005'te başlayan serbest ticaret, kotasız mal hareketleri, Çin ve uzak doğu ülkelerinin pazarlara girmesi yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Türkiye geleneksel olarak ipek, yün, pamuk, halı ve tekstilin anavatanını oluşturur. Özellikle 1980 sonrasında benimsenen ihracata dayalı stratejik kalkınma modeli ile üretim 50 milyar dolara ulaşmış yaklaşık % 70'i de ihrac edilmektedir. 2005 yılından itibaren rakipler üretim ve ihracatlarını daha hızlı arttırmıştır. Bu çalışmada Türkiye'deki uygulamaların sebepleri ve sonuçları Michael Porter'ın ELMAS modeli esaslarında incelenip, tarihi geçmişle ilişkilendirip, devletin yönetim ve organizasyonu, kanun ve kuralları ile ilişkilendirip, inceleme altına alınmıştır Bu çalışmanın sonucuna göre Türkiye, oluşan çok değerli bilgi birikimi, kültürel değerler, uluslararası zor pazarlardaki birikmiş tecrübesi ile kıymetli bir güce sahiptir. Türkiye bu sektörleri, sosyal huzur, istihdam, döviz kazancı ve vergi gelirleri için mutlaka korumalı ve desteklemelidir.