Yazar "Kalkan, İbrahim Halil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe HUKUK, ADALET VE TOPLUMSAL BİLİNÇ: GEÇ OSMANLIİMPARATORLUĞU’NDA DİLEKÇELER VE SİYASET(2021) Kalkan, İbrahim HalilOsmanlı son döneminde Jön Türk Devrimi’nin akabinde İstanbul’a imparatorluğun dört bir yanından işkence şikayetleri içeren çok sayıda dilekçe gönderilmiştir. Dilekçelerde yeni rejimin söyleminin temelini oluşturan insan hakları ve hukuk devleti gibi kavramları sıradan insanların işkence muamelesi üzerinden anlamlandırdıkları ve bu düzlemde söz konusu kavramları öne sürerek iktidarın müzakeresi çabasında oldukları anlaşılmaktadır. Nitekim, zaman zaman oldukça çarpıcı ve cesur ifadelere başvurarak, Jön Türk rejiminin bir tarihsel kırılma, yeni bir başlangıç teşkil etme iddiasını işkence muamelesi üzerinden sorgulamaktadırlar. Her ne kadar dilekçelerde, muhtemelen taktiksel olarak, insan hakları ve hukuk devleti gibi kavramların bir uzantısı olarak işkence muamelesinin kabul edilemezliği Jön Türk Rejimiyle özdeşleştirilmişse de sıradan insanlar açısından benzer bir anlayış ve söylem önceki Tanzimat ve II. Abdülhamid dönemi dilekçelerinde de kendini açığa çıkarmaktadır. Jön Türk dönemi dilekçelerinde oldukça yaygın olarak işkencenin insan hakları ve hukuk devleti ilkeleriyle çelişkisi söz konusu ilkelere ev sahipliği yapmadığı varsayılan II. Abdülhamid dönemiyle karşılaştırmaya başvurularak vurgulanmış olması bir yana, ironik bir şekilde, hem insan hakları ve hukuk devleti hem de bunların işkenceyle bağlantısıyla ilgili yoğun bir farkındalık ve bilinçlilik hali II. Abdülhamid dönemi dilekçelerinde de gözlemlenebilir. Yine, Tanzimat’ın erken yıllarında tıpkı Jön Türk döneminin başlarında olduğu gibi işkence muamelesinin mevcut olmaması talebi kitlelerce radikal bir dönüşüm beklentisinin en somut ifadesi olarak ortaya çıkmaktadır. Dilekçelerdeki ortak söylem ve işkence yasağının anlamına dair bilinçlilik hali açısından var olan süreklilik işkence muamelesinin mevcudiyetinin ya da yokluğunun sıradan insanların siyasal rejimin niteliğini belki de en yakından deneyimledikleri bir düzlem olmasıyla açıklanabilir.Öğe PUBLIC HYGIENE AND SOCIAL CONTROL IN LATE OTTOMANİSTANBUL(2021) Kalkan, İbrahim HalilIn the Ottoman Empire, the mid-nineteenth century witnessed the birth of public hygiene as a consistent government strategy, which marks the emergence of an innovative official approach to the exercise of state authority. With the emergence of the public hygiene, the state now became conceived to both survey and shape the urban environment and day-today social and individual lives in a much more pervasive manner and to ensure the health of the population. In addition to tracing the emergence and historical evolution of the late Ottoman public hygiene, this article suggests that it was the historical overlap between the development of a new form of political power and a drastic transformation in medical epistemology that principally paved the way for this policy. I furthermore argue that the Ottoman public hygiene policy intensified significantly from the late nineteenth century due to the particular conjecture of these years, which involved a set of unique developments, both scientific and social-political.









