Yazar "Durutürk, Bilge" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMİ ALAN BİREYLERİN EĞİTİME KATILIM AMAÇLARI VE GİRİŞİMCİLİĞE YÖNELİK KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ(2019) Özer, Elife; Durutürk, Bilge; Sanal, YaseminBu çalışma, küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişmesini destekleme ve istihdamı artırma yolunda yürütülen uygulamalardan biri olan uygulamalı girişimcilik eğitimlerine katılan bireylerle gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların demografik özellikleri, girişimcilik ile ilişkilendirilen kişilik özellikleri, kurstan beklenti ve iş planları paralelinde yapılan nitel analiz ile girişimcilik eğitimlerine bir bakış sunmak amaçlanmıştır. Katılımcıların katıldıkları kurs ile ilgili olarak sahip oldukları bilgi ve bilinçlerine yönelik olarak bir değerlendirme yapmak hedeflenmiştir. Bu doğrultuda bir devlet üniversitesine bağlı sürekli eğitim merkezinde yürütülen girişimcilik eğitimine devam etmiş olan 73 katılımcı ile kapalı ve açık uçlu sorulardan oluşan bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Değerlendirme neticesinde katılımcılar eğitime katılım amaçlarına göre ‘belirli bir iş fikri ile gelen’, ‘maddi destekten faydalanmayı amaçlayan’ ve ‘herhangi bir iş fikrine sahip olmayan’ katılımcılar olmak üzere üç grupta değerlendirilmiştir. Ayrıca bu grupların kişilik özelliklerinde belirli benzerlikler dikkati çekmiştir. Mevcut çalışma, girişimcilik sertifika eğitimi katılımcı profilini özgün kategoriler ile ortaya koymak niyetiyle yola çıkarak bu amaç doğrultusunda zengiler veriler ortaya koymaktadır.Öğe Hardt ve Negri’de Foucault’nun Biyoiktidarı: Sorunsallaştıran Özne ve Çokluk Hali(2019) Durutürk, BilgeBu makalede disipline edici ve düzenleyici iktidar kavramları Foucault’nun bireye dönüştürülenbedenlerin kontrolünün anlaşılabilmesi için ele alınmıştır. Biyoiktidar ve özne kavramları ileFoucault, iktidarın her şeyi kapsadığı ve her yerde olduğu kabulünü ortaya koymaktadır. Özne,biyoiktidar tarafından sarılmıştır. Öznenin sorgulama ile iktidara karşı direnişi, biyoiktidarınözneden beslenerek kendini yeniden üretmesi ile sonuçlanmaktadır. Bu paralelde çalışmadadisipline edici ve düzenleyici iktidar kavramsallaştırmalarının modern dönem ve ulus-devletolgularına denk geldiği; yeni dünya düzeni ve küreselleşme kavramlarının ise biyoiktidarın birparçası ve temeli olarak görüldüğü argümanları ortaya konmaktadır. Öznenin oluşturduğu dirençise çokluk olarak kavramsallaştırılmaktadır. Bu paralelde çalışmanın amacı, Hardt ve Negritarafından Foucault’da ele alınan biyoiktidar-özne arasındaki sarmal ilişkinin öncelikleimparatorluk ve çokluk kavramsallaştırmaları üzerinden bir okumasının yapılması, daha sonraçokluk olarak sorunsallaştırılan öznenin biyoiktidarın içerisinden bir çıkışının bulunupbulanamadığına dair sorunun sorulmasıdır.Öğe Küreselleşme ve Kimlik Politikaları: Liberal Demokrasinin Alternatifleri(2018) Durutürk, BilgeBu çalışmanın temel argümanı, küreselleşmenin ulus-devletin egemenlik alanı ve farklılıklar temelinde demokrasi üzerindeki etkilerinin bir analizinin ortaya konmasıdır. Demokrasi kavramı, küreselleşmenin temel unsurları çerçevesinde ele alındığında muğlak bir kavram haline dönüşmüştür. Yeni dünya düzeninde demokrasi nedir, neleri temsil eder ya da etmelidir sorularının sorulması önemlidir.Küreselleşmenin beraberinde getirmiş olduğu farklılık, çoğulluk gibi kimlik politikaları temelinde ele alınan parametreler küreselleşmenin de etkisi ile sınırları belirsizleşen ve birbirleri ile iletişimleri grift hale dönüşen ulus devletin de sorgulanmasını gerekli kılmaktadır. Bu paralleled ulus-devlet ve liberal demokrasi arasındaki ilişki, kendi içerisinde birsorgulama sürecine girmiştir. Çoğunluğun zorbalığı olarak ele alınabilecek olan ve farklılıkların gözardı edilmesi ile sonuçlanan liberal demokrasi 90’lar ile bearer konjonktürel değişikliklerle beraber değerlendirildi-ğinde dönüşüme ihtiyaç duyar bir hal almıştır. Bu sebeple çalışma içerisinde liberal olan demokrasinin ne gibi alternatifleri vardır sorusuna Chantal Mouffe’un karşılaştırmalı olarak ele aldığı alternatif demokrasi modelleri ve içerikleri değerlendirilerek bir analiz yapılacaktır.Radikal, kozmopolit ve müzakereci demokrasilerin, var olan liberal demokrasi örneğine ne gibi eleştirileri vardır ve nasıl modeler ortaya koymaktadırlar sorusuna cevap verilerek bir analiz yapılacaktır. Bu analizin neticesinde ise yakın dönem siyasi olayları ile beraber liberal demokrasilerin nasıl bir dönüşüm yaşadıkları, bu süreçte ortaya çıkan ulus güvenliği temelindeki liberal olan demokrasilerin geçirdiği dönüşüm ve illebral demokrasilerin ortaya çıkışı da değerlendirmeye dahil edilerek günümüze dair sürece de kısaca değinilecektir.Öğe MİCHEL FOUCAULT’NUN İKTİDAR VE ÖZNE KAVRAMLARINA BİR BAKIŞ: GÖZETİM TOPLUMU(2018) Durutürk, BilgeFoucault’nun iktidar ve özne arasındaki ilişkiyi her yerde ve her durumda oluşan bir olgusal kabulden yolaçıkarak açıklamış olması çalışmadaki temel çıkış noktasıdır. Foucault’ ya göre özne bireyden farklıdır veiçinde bulunduğu toplumun disiplinci -düzenleyici politikaları tarafından ehlileştirilmiştir. Çalışma öncelikleöznenin nasıl ortaya çıktığı, bireyden farklı yönlerinin neler olduğu ve özneyi özne konumuna getireniktidarın nasıl işlediğini ele almaktadır. Bu noktadan hareketle modern toplum içerisinde kendisini özgürbir karar veren olarak gören “özneleşmiş” bireyin aslında iktidar tarafından nasıl bir sarmal içerisindeyeniden üretildiği analiz edilmelidir düşüncesi çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu analizinsorunsallaştırma ve sorgulama olduğunu dile getiren Foucaultcu bakış açısı, direniş hareketini göstererekiçinde bulunduğu iktidarı sorgulayan bireyin yeniden özneden dönüşümünü ele almaktadır. Bu direnişteentelektüelin rolüne vurgu yapan Foucault, entelektüel aracılığıyla öznenin gözetim toplumundan nasılkurtulacağının değerlendirmesini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada Foucaultcu bakış açısı ileiktidar, özne ve birey arasındaki ilişkinin nasıl işlediği üzerine bir okuma yapılmaktadır.Öğe TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNİN “ŞİFRELEMEDEŞİFRELEME” KURAMI ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: KÜREYERELLEŞME EKSENİNDE RAMAZAN AYINDA YAYINLANAN COCA-COLA REKLAMI(2020) Durutürk, BilgeToplumsal Cinsiyet çalışmaları içerisinde cinsiyet (sex) ve toplumsal cinsiyet (gender) ayrımı‘toplumsallaşma’ süreci ile ortaya konan ‘kadın’ ve ‘erkek’ rolleri üzerinden kendisini üretmektedir.Kadın ve erkek rollerinin toplumda üretimi ve yeniden üretimi; aile, okul, arkadaş grupları, iş ortamıkısacası “devletin ideolojik aygıtları” aracılığıyla gerçekleşmektedir. Biyolojik olarak tamamen rastlantısonucu oluşan cinsiyetler üzerinden kendine yaşam alanı bulan toplumsal cinsiyet, inşa edilen birkavramdır. Toplumsal cinsiyet, sosyalleşme sürecinde dinamikliğini ve devamlılığını okul, arkadaşgrupları, aile gibi kurumlar tarafından kazandığı gibi ‘medya’nın yeniden üretim aracı olarak kullanımı ilede uygulanmaktadır. Bu paralelde Stuart Hall’un “şifreleme ve deşifreleme” (encoding-decoding)kuramıyla ortaya koyduğu medyanın belirlemeciliği ve izleyiciye yani topluma aktarılan kodlar iletoplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretilmesi süreci çalışmanın temel hareket noktası olarakalınmaktadır. Bu paralelde küreselleşme ile beraber dünyaya açılan ve uluslararası bir firma olan CocaCola’nın “küreyerelleşme” ekseninde Ramazan ayında yayınlanan ve iftar temasını içeren reklamıincelemeye alınacaktır. Bu incelemede toplumsal cinsiyet rollerinin izleyiciye aktarımı, küreyerelleşmeile izleyicinin kültürü örf ve adetleri ile yakınlık kurularak oluşturulan örnek reklam, Hall’un kuramıiçerisinde yer alan yöntemsel öğeler üzerinden incelenecektir. Bu inceleme ile küreselleşme çağındaizleyicilerin medyanın etkisi ile belirli toplumsal cinsiyet kodları üzerinden nasıl şekillenebileceği ortayakonacaktır. Aynı zamanda medyanın toplum yapısı üzerinde benzerlik ve farklılıkları birbirlerine entegreederek izleyicinin algısını dönüştürdükleri argümanı örneklenerek ele alınacaktır.