Yazar "Atakav, Yağmur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adana İli Seyhan İlçesindeki Su Depolarının Bakteriyolojik ve Fizikokimyasal Açıdan İncelenmesi(2018) Aydın, Rozelin; Atakav, YağmurBu çalışma, Adana’nın Seyhan ilçesindeki apartmanlardaki su depolarının fizikokimyasal vemikrobiyolojik kalitesinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda 53 apartmandandepo giriş, depo çıkış ve 1. kat olmak üzere toplamda 159 adet su numunesi toplandı. Su numunelerindefizikokimyasal özelliklerden tat, koku, bulanıklılık, toplam sertlik, pH ve bakiye klor ölçümü yapılırken,mikrobiyolojik olarak 37 °C’de koloni sayımı, Enterekok, E. coli, total koliform bakterilerin varlığıaraştırıldı. Depo girişinden, yani şebekeden alınmış olan su örneklerinde %0,63 oranında total kolonisayımında, %1,89 oranında ise total koliform bakteri, %0 E. coli uygunsuzluğuna rastlanmıştır. Çıkışsularında ise %0,63 enterekok, %14,5 total koloni sayımı, %5 total koliform ve %0 E. coli bakteri tespitedilmiştir. Saha da yapılan ölçümlerde bakiye klor sadece 4 apartmanın su deposunda ölçülebilmiştir. Sunumunelerinin geneli orta sertlikte olduğu gözlemlenmiştir. Alınan su numunelerinde 2 istisnai örnekdışında renk, tat, bulanıklılık ve koku problemi de bulunmamaktadır. Örneklerin pH düzeyleriincelendiğinde şebeke suyunun 6,9-8,4 değerleri arasında ve ortalama 7,4 değerinde olduğu ölçülmüştür.Yapılan çalışma sonunda, suyun bina içi su yapılarına kadar temiz bir şekilde ulaştığı varsayılsa bilesuların depolandığı su depolarının çok kritik bir öneme sahip olduğu görülmüştür.Öğe Isolation, characterization and identification of bacteria live in extreme conditions(Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2017) Atakav, Yağmur; Aydın, RozelinMağaralar yaygın olarak kireçtaşı gibi kalkerli kayalardan meydana gelen, yer altındaki doğal, taşsı boşluklardır. Mağara derinleri ışık almaz bu sebeple mikrobiyal büyüme için farklı enerji kaynaklarına bağımlıdır, bu da mağaraların kendilerine has bir mikrobiyal yük geliştirmesine sebep olur. Önceki çalışmalar Firmicutes, Actinobacteria ve ?- ?- ve ?- Proteobacteria filumlarının bu alanlardaki dominant üç filum olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, yakın zamanda bakterilerin mağaradaki çökelti ve oluşumlarda rol alıyor olabilecekleri öne sürülmüştür. Buna ek olarak, mağara çalışmalarının sayısı enzim, antibiyotik ve biyoyakıt gibi önemli sekonder metabolit üreticisi mikroorganizmaların potansiyel barınma yerleri olması sebebi ile gittikçe artmaktadır. Bu çalışmada kültür bağımlı ve kültür bağımsız teknikler kullanılarak Mersin ilinde bulunan Gilindire Mağarasının bakteriyel yükü araştırılmıştır. Örnekler steril swablar ile alınmış, distile su içerisinde tutularak kültüre alınana kadar +4°C derecede saklanmıştır. Kültüre alımda ekim öncesinde swabların bekletildiği sular 103 kat seyreltilmiştir. Mağara mikrobiyolojisi çalışmalarında sıklıkla kullanılan R2A besiyeri kültür ortamı olarak kullanılmış farklı görünen koloniler seçilerek izole edilmişlerdir. İzolasyondan sonra 16S rRNA PCR analizleri yapılmıştır. 7 Actinobacteria (39%), 6 Proteobacteria (%33), 3 Firmicutes (17%) ve 1 Bacteriodetes (5,5%) ile 1 kültüre alınmamış organizma (5,5%) bulunmuştur.Öğe Temiz Suya Ulaşmada Bina İçi Su Yapıları Üzerine Halktaki Farkındalık ve Bilincin Ölçülmesi(2016) Aydın, Rozelin; Atakav, Yağmur; Ceylan, SedaBu araştırmanın amacı, Adana İli Seyhan İlçesi'nde apartmanlarda ikamet eden halkta, su depolarının halk sağlığı üzerine olan etkilerini araştırmak ve bu konuda halktaki farkındalık ve bilincin ölçülmesidir. Araştırmaya Adana İli Seyhan İlçesi'nde ikamet edip su deposu kullanıcısı olan 102 kadın 426 erkek olmak üzere toplam 528 kişi katılmıştır. Denekler basit rastgele örnekleme yöntemine göre seçilmiş, anketler yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak uygulanmış, veriler Spss 15.0V paket programı kullanılarak çözümlenmiştir. Her bir soruya verilmiş olan cevaplar için frekans ve yüzde dağılımlar hesaplanmış, gruplar arasındaki farkın anlamlılık seviyesinin belirlenmesinde ise ki-kare testinden yararlanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi sonucu, katılımcıların %88,6'sının sudan hastalık bulaşacağını bildiği, %42,6'sının depo temizlenme sıklığını bilmediği, su depolarının önerilen sıklıkta temizlenme oranının %22,5 olduğu, %62,3'ünün ölümcül etkileri olabileceğini belirttikleri belirlenmiş, yapılan çapraz tablolarda eğitim özelliğinin birçok cevap için istatistiksel olarak anlamlı farka sebep olduğu gözlenmiştir. Su depoları üzerine halktaki bilinç ve farkındalık düzeyinin ölçülmesi konusunda karşımıza çıkan en büyük sorunun eğitimsizlik olduğu görülmüştür