Yazar "Ataş, Hüseyin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ÇUKUROVA’DA TARIMSAL DESTEKLEME POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ: NOMİNAL GRUP TEKNİĞİ UYGULAMASI(2024) Ataş, Hüseyin; Gündüz, Selim; Uslu, HakanBitkisel üretimi arttırma, tarımsal üreticilerin maliyetlerine katkı sunma, sürdürülebilirlik ve verimlilik gibi amaçlarla uygulanan tarımsal destekleme politikalarının geçmişi bu politikaların kurumsallaşmasından çok daha önceye dayanmaktadır. Destekleme politikalarının etkinliğine yönelik tartışmalar, tarımsal üretim sürecindeki risk ve belirsizliklerden dolayı güncelliğini her daim korumaktadır. Son yıllarda ulusal ve uluslararası konjonktürdeki gelişmeler, gıda arz güvenliğinin önemini ve tarım sektörünün stratejik önemini yeniden hatırlatmıştır. Bu çalışmanın amacı, güncel koşullar altında, Çukurova’da, destekleme politikalarının etkinliğini tespit etmek, tarımsal üreticilerin üretim süreçlerinde yaşadıkları problemlerin öncelik ve önem sırasını belirlemektir. Çalışmada, çok sayıda orijinal fikrin türetilmesine, grubun tüm üyelerinin dengeli katılımına ve matematiksel hesaplama yöntemine dayanan yapılandırılmış bir grup karar verme yöntemi olan Nominal Grup Tekniği (NGT) kullanılmıştır. Çukurova Bölgesi’nin önemli tarım alanlarından birisi olan Kozan ilçesinde üretim yapan çiftçiler ile NGT kullanılarak oturumlar düzenlenmiştir. NGT sonuçları makro bir perspektif sunması amacıyla tematik analize tabii tutulmuştur. Tarımsal desteklemelere yönelik üzerinde mutabakat sağlanan en önemli eleştiriler sırasıyla akaryakıt ve gübre desteğinin yetersizliği, desteklemelerin planlı üretim kapsamında verilmemesi ve bu desteklerin vergi yükünü azaltmaya yönelik olmayışıdır. Tarımsal üretim sürecinde yaşanan zorluklar ise tematik olarak tarımsal girdilerin yüksekliği (%32,6), operasyonel maliyetler (%31,4), tarımsal desteklemelerin yetersizliği (%19) ve sektörel problemler (%16,9) olmuştur.Öğe Digital Transformation of Health Service in Turkey by Hybrid-Delphi Method(Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2022) Ataş, Hüseyin; Gündüz, Selim; Karakaş, EsraAmong the education, health and justice services, which are among the basic public services in the world, education has been the best service that adapts to the current era in the digital sense. However, with the Covid-19 pandemic, it has been seen that basic health services should also be digitized. In this study, what kind of health care services can be offered as online Hybrid Delphi technique was investigated by health professionals for both conservation and effective resource management in Turkey. The Hybrid Delphi technique is a combined version of the strengths of group decision making techniques. In the research, an expert group consisting of doctors with at least 5 years of working experience in the public sector was formed. matters which are not in agreement and consensus on what kind of online health services may be offered in Turkey were determined. In addition, the benefits of online healthcare and concerns over ethics have also been raised. Our findings have shown that some special treatment and examination processes can be done online. However, there is no necessary legal and physical infrastructure in Turkey. In Turkey, there is a need for legislation to be presented to online health services online. © 2022, The Author(s), under exclusive license to Springer Nature Switzerland AG.Öğe Fark Ödeme Desteklerinin Tarımsal Göstergelere Etkisi: Panel Veri Analizi(2023) Ataş, Hüseyin; Gündüz, Selim; Uslu, HakanTürkiye’de uygulamada olan tarımsal destekleme politikaları, Avrupa Birliği’nin (AB) Ortak Tarım Politikası’ndan bağımsız değerlendirilmemektedir. 2000’li yıllardan sonra Türkiye’de yapılan tarımsal reform çalışmalarında AB uyum süreçleri göz önünde bulundurulmuştur. 2007’de dünyada yaşanan ekonomik krizle birlikte tarımsal destekleme genelde de tarımsal politikalarda bir paradigma değişimine sebep olmuştur. Türkiye’nin de dahil olduğu 30 OECD ülkesinin gerçekleştirdiği Dünya Ticaret Örgütü Doha İleri Tarım Müzakereleri’nde dünyada tarım piyasalarının serbestleştirilmesine artan dünya nüfusunu doyurmak için gereken gıdanın nasıl sürdürülebilir şekilde temin edilebileceğine odaklanmak gerektiği vurgulanmış, hedeflenen başlıklardan birisi olarak da adil rekabeti bozucu iç desteklerin azaltılması gerekliliği belirtilmiştir. Ancak gelinen noktada dünyada sürdürülebilir gıda ve tahıl temini problemleri, üreticilere yönelik koruyucu politikaların sorgulanmasına neden olmuştur. Bu çalışmada, belirtilen tartışmalar altında Türkiye’de uygulanan destekleme politika araçlarından birisi olan fark ödeme desteklerinin tarımsal üretim ve göstergeler üzerindeki etkisi 2002-2020 dönemi için ampirik olarak sınamıştır. Türkiye’nin tamamını kapsayan il düzeyinde panel veri setinin kullanıldığı analizler kapsamında Huber, Eicker ve White tahmincisi kullanılmıştır. Bulgular, Türk Lirası cinsinden fark ödeme desteklemelerinde gerçekleşen %1 birimlik artışın, tarımsal üretim üzerinde %0.74, tarımsal ürün değeri üzerinde %0.60, tarımsal ihracat üzerinde ise %2.23 oranında istatistiksel olarak anlamlı bir etkiye yol açtığını ortaya koymuştur.Öğe İŞLETMELERİN İNSAN ÇEVRESİ ÜZERİNDEKİ KİRLETİCİ ETKİSİ: SOSYAL KİRLİLİK(2020) Efeoğlu, İbrahim Efe; Ataş, HüseyinSosyal kirlilik kavramı zamanımızın belki de en önemli problemi olan,iş ve işlerden kaynaklanan, toplumu olumsuz yönde değiştiren, insanlarınmental sağlığına zarar veren iş kültürüne odaklanmaktadır. Ekonomik ve sosyalbakımdan zenginleşmek isteyen ülkeler için istikrarlı ailelere ve ailelere karşısorumlu işletmelere büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda iş dünyasıtoplumun gelişimi için önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. İşletmelerinçevre üzerindeki kirletici etkisinin uzun yıllar göz ardı edilmesi gibi günümüzdeişletmelerin “insan çevresi” üzerindeki kirletici etkisi de son derece göz ardıedilen bir durumdur. Bu göz ardı ediliş işletmelerin çalışanlarına zarar veren veonların mental sağlığını bozan uygulamaları ile kendi örgütlerini ve içerisindefaaliyet gösterdikleri toplumlarını kirletmesine neden olmaktadır. Bu kirliliktürü aile birliğini, insanların doğal yaşam alanlarını ve en nihayetinde sosyalsermayeyi üreten insanı zayıflatmaktadır. Bu çalışma, sosyal kirlilik kavramınıtanıtma, yapılan çalışmaları ele alma ve bu şekilde kavram ile ilgili bir farkındalıkoluşturarak geleceğe yönelik bir altyapı inşa etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmayöntemi derleme makalesine uygun şekilde ilgili uluslararası literatürü tarayarak,nitel ve nicel araştırmaları raporlamaya dayanmaktadır. Sosyal kirlilik kavramıuluslararası literatürdeki anlamı ile Türkiye’de tanınmaması sebebiyle bu çalışmaözgündür. Ayrıca İşletme alanında uluslararası güncel bir konudaki gelişmeleri vetartışmaları tanıtması bakımından güncel bir değere sahiptir.Öğe The impact of agricultural supports on agricultural production in Türkiye: Panel data analysis and application of the nominal group technique(Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 2024) Ataş, Hüseyin; Gündüz, Selim; Uslu, HakanTürkiye'de 2002-2022 döneminde tarım alanlarının daralmasına rağmen tarımsal üretim %100'en fazla artış göstermiştir. Ayrıca bu dönemde Türkiye'nin tarımsal üretime yön vermek amacıyla kullandığı destekleme araçları ile ilgili uluslararası anlamda yeni ilke ve yaklaşımlar da belirlenmiştir. Türkiye'nin üye olduğu Dünya Ticaret Örgütü (WTO)'nun Doha Tarım Müzakereleri'nde ve üyelik sürecini yürüttüğü Avrupa Birliği'nde neoliberal politikalar doğrultusunda tarımsal iç desteklemelerin tarımsal üretimden bağımsız olması gerektiği, uluslararası ticareti bozan iç desteklerin azaltılması ilkeleri benimsenmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda hem WTO üyeleri hem de EU ülkelerinde tarımsal iç desteklemeler tarımsal üretim yerine ürün ve üretici odaklı bir forma dönüşmüştür. Bu doğrultuda Türkiye'de uygulanmakta olan tarımsal desteklemelerin tarımsal üretimden bağımsız olup olmadığı uluslararası yükümlülükler bakımından önem arz etmektedir. Tarımsal desteklemelerin asli ilkelerinden birisi olan yerli üreticileri koruma amacının ise ne derece gerçekleştiği ayrı bir sorudur. Belirtilen hususlar ışığında bu çalışmada; Türkiye'de milenyum sonrası kullanılan tarımsal destekleme araçlarının tarımsal üretimden bağımsız olup olmadığı, tarımsal desteklerin tarımsal üreticileri ne derecede koruduğu, tarımsal destekleme uygulamalarına yönelik problemlerin neler olduğu ele alınmıştır. Çalışma kapsamında biri nitel diğeri ampirik olmak üzere iki farklı analiz gerçekleştirilmiştir. Nominal Grup Tekniği (NGT) kullanılarak Çukurova'da, destekleme politikalarının etkinliğini tespit edilmiş, tarımsal üreticilerin üretim süreçlerinde yaşadıkları problemlerin öncelik ve önem sırasını belirlenmiştir. NGT sonuçları makro bir perspektif sunması amacıyla tematik analize tabii tutulmuştur. Tarımsal desteklemelere yönelik üzerinde mutabakat sağlanan en önemli eleştiriler sırasıyla akaryakıt ve gübre desteğinin yetersizliği, desteklerin planlı üretime yönlendirmemesi ve bu desteklerin vergi yükünü azaltmaya yönelik olmayışıdır. Tarımsal üretim sürecinde yaşanan zorluklar ise tematik olarak tarımsal girdilerin yüksekliği (%32,6), operasyonel maliyetler (%31,4), tarımsal desteklemelerin yetersizliği (%19) ve sektörel problemler (%16,9) olmuştur. Türkiye'de tarımsal desteklerin üretimden bağımsız olup olmadığı ve tarımsal desteklemelerin uygulama türlerine göre üretim üzerinde etkisini tespit etmek amacıyla 2002-2020 dönemini ve 81 ili kapsayan 4 farklı ekonometrik tahmin modeli kurulmuştur. Ekonometrik modeller Huber, Eicker ve White tarafından geliştirilen tahminci kullanılarak tahmin edilmiştir. Analizler sonucu elde edilen bulgular, tarımsal desteklerin tarımsal üretimden bağımsız olmadığını ortaya koymuştur, ceteris paribus. Spesifik olarak, fark ödeme desteklemelerinde gerçekleşen %1 birimlik artış, tarımsal üretim üzerinde ortalama %0,85, alan bazlı desteklemelerde %1 birimlik artış, tarımsal üretim üzerinde ortalama %0,78, hayvancılık desteklemelerindeki %1 birimlik artış ise tarımsal üretim üzerinde ortalama %2,63 oranında istatistiksel olarak anlamlı bir etki yarattığı görülmektedir. Toplam tarımsal desteklemelerdeki %1 birimlik artış ise tarımsal üretim üzerinde %2,49 oranında istatistiksel olarak anlamlı bir etki yaratmaktadır. Çalışmada yer alan, ampirik analizlerde yararlanılan kimyevi gübre tüketimi ve tarımsal kredi kullanımı değişkenlerinin de düşük bir katsayı ile dahi olsa tarımsal üretim üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve negatif bir etkisi ortaya konmuştur. Yapılan analizlere ait bulgular ışığında, Türkiye'nin tarımsal desteklemeler hususunda ulusal amaç ve kaygıları ile uluslararası taahhüt ve sorumlulukları çerçevesinde tarımsal desteklemelerin düzeyini ele alması önem arz etmektedir. Tüm dünyada gıda enflasyonunun arttığı, tarım ürünlerine erişim sorunları dolayısıyla korumacı tarımsal iç destekleme politikalarına yönelimin başladığı bir dönemde Türkiye'de de iç destekleme politikalarının etkinlik düzeyinin arttırılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Tarımsal destekler, panel veri analizi, nominal grup tekniği, tarımsal liberalizasyon, tarımsal üretimÖğe Türkiye’de Doğalgaz ile Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Üretilen Elektrik Arasındaki İlişki: 2009:01-2019:08(2020) Gündüz, Selim; Ataş, HüseyinBu çalışmada Türkiye’nin 2009:01-2019:08 dönemi doğalgazdan ürettiği elektrik miktarı ile yenilenebilirenerji kaynaklarından rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biyoyakıtlardan ürettiği elektrik miktarıarasındaki ilişki ele alınmıştır. Türkiye’nin doğalgazdan ve yenilenebilir kaynaklardan ürettiği elektrikilişkisini tespit etmek amacıyla serilere önce birim kök testleri yapılmış, VAR modeli tahmin edilmiş veJohansen eşbütünleşme testi uygulanmıştır. Ayrıca Hata Düzeltme Modeli, Varyans Ayrıştırma, Etki-Tepkianalizleri de yapılmıştır. Bulgular, hidroelektrik ve biyoyakıtlardan elektrik üretimi ile doğalgazdanelektrik üretiminin pozitif, rüzgâr ile jeotermal enerji üretimi ile ise negatif bir ilişkiye sahip olduğunugöstermektedir. Bulguların Türkiye’nin elektrik üretiminde doğalgaz kullanım oranını %30’un altınaçekme hedefi ve Kyoto protokolünün çevresel hedeflerine ulaşma doğrultusunda veri olmasıbeklenmektedir.Öğe TÜRKİYE’NİN DOĞAL GAZ, PETROL VE KÖMÜR TÜKETİMİNİN BÜYÜMEYE ETKİSİ: EKONOMETRİK BİR ANALİZ(2020) Ataş, Hüseyin; Güler, HüseyinBu çalışmanın amacı 1990-2016 döneminde Türkiye’nin petrol, doğal gaz ve kömür tüketiminin ekonomikbüyümesi üzerindeki etkisini tespit etmektir. Çalışmada Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), gayri safi sabitsermaye oluşumu, toplam işgücü, doğal gaz, petrol ve kömür tüketimi değişkenlerine ait veriler kullanılarakanalizler gerçekleştirilmiştir. Serilerin durağanlığını test etmek için genişletilmiş Dickey-Fuller birim kök testikullanılmış ve serilerin birim kök içerdiği tespit edilmiştir. Uygun gecikme değeri belirlenerek tahmin edilenvektör otoregresif modelinin ardından Johansen eşbütünleşme testine geçilmiştir. Eşbütünleşme testi sonucu biradet anlamlı eşbütünleşik vektör olduğu görülmüştür. Analizler sonucunda petrol, doğal gaz ve kömür tüketimiile büyümenin uzun dönemde birlikte hareket ettiği anlaşılmıştır. Uzun dönemde doğal gaz tüketimi büyümeyiolumlu etkilemekte, petrol ve kömür tüketimi ise olumsuz etkilemektedir. GSYH’nın doğal gaz tüketimindekişoklara ilk iki yıl için anlamlı ve pozitif tepki verdiği öte yandan petrol ve kömür tüketimindeki şoklara anlamlıbir tepki vermediği tespit edilmiştir. Bu sonuçlar Türkiye’nin büyümesinin fosil yakıt tüketimine olanbağımlılığını göstermektedir.Öğe TÜRKİYE’NİN SAĞLIK HİZMETLERİ KAPASİTESİNİN ÇOK BOYUTLU ÖLÇEKLEME TEKNİĞİ İLE ANALİZİ(2020) Ataş, Hüseyin; Gündüz, SelimBu çalışmada Türkiye’nin sağlık hizmetleri kapasitesi 13 farklı niceldeğişken kullanılarak ‘Çok Boyutlu Ölçekleme Tekniği’ ile analiz edilmiştir.Analizlerde il bazında toplam; uzman hekim, pratisyen hekim, asistanhekim, diş hekimi, eczacı, hemşire, ebe, diğer sağlık personellerinin sayısıile aile hekimliği birim sayısı, 112 istasyon sayısı, 112 ambulans sayısı,hastane sayısı, yatak sayısı, nitelikli yatak sayısı ve yoğun bakım yataksayıları kullanılmıştır. Çalışmada illerin sağlık altyapılarının yeterli olupolmadığı, illere göre dağılımının adil olup olmadığı kanıta dayalı analizlerile incelenmiştir. Bulgular, Türkiye’deki 81 ilin sağlık hizmetlerikapasiteleri bakımından 7 gruba ayrıştığını göstermektedir. İstanbul,İzmir ve Ankara pozitif anlamda diğer illerden ayrışarak birinci grup illerarasında yer almıştır. Türkiye’deki toplam hekim sayısının yaklaşık %40’ı,toplam yoğun bakım yatak sayısının yaklaşık %30’u bu üç ilde yeralmaktadır.