Hareketli yaşam kurgusu ve yoğun yapılaşma arasında kentliye dinlenme ve sosyalleşme imkânı sunan kentsel açık alanlar kentin bütünleştirici mekanlarıdır. Özel yaşamdan farklı olarak toplu yaşam etkinliklerini içeren bu mekanlar, herkesin kullanımına yönelik kamusal alan niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda her kullanıcının kentsel açık alanlarda bulunabilmesi ve kent donatılarını aktif kullanabilmesi, bireysel gereksinimler ışığında ergonomik ölçütlerin ele alınmasını gerektirmektedir. Antropometrik, fizyolojik, psikolojik gereksinimlerin karşılanmadığı kentsel alanlar hem kentsel kalitenin düşmesine hem bireysel konforun azalmasına neden olmaktadır.
Kentsel yapının aktif oluşumunu destekleyen kamusal alanlardan biri olarak üniversite kampüsleri kentin açık alanlarını barındırırlar. Dinlenme, rekreasyon ve ulaşım işlevlerinin sağlandığı bu alanlar, sosyal etkileşimlerin kurulduğu kentsel mekanlardandır. Bu araştırma, kampüs alanlarının ergonomik ölçütler bağlamında incelenmesini ve her birey tarafından kullanılabilirliğini sağlama adına katkı sunmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Adana kentinin yeni kampüs oluşumlarından biri olarak kentsel öneme sahip Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, potansiyel kullanım özellikleri ve kullanıcı çeşitliliği doğrultusunda araştırma alanı olarak seçilmiştir. Örneklem alan üzerinden, açık alanlardaki kentsel donatıların ergonomik yeterliliklerini ölçmek için ‘Anlamsal Farklılaşma Ölçeği’ kullanılarak, donatıların kullanıcı üzerindeki etkileri sorgulanmıştır. Kampüsün aktif kullanıcıları olan öğrenci, akademisyen ve idari personel arasından denek olarak seçilen otuz kişiye, donatıların niceliksel ve niteliksel yeterlilikleri üzerine tanımlanan sıfat çiftlerini içeren anket çalışması uygulanmıştır. Çalışma sonucunda, kampüsteki kentsel donatıların ergonomik yeterlilikleri tespit edilmiştir. Denekler genel olarak aydınlatma elemanı, bilgilendirme panoları, gölgelik ve rampa tasarımlarını olumlu sıfatlarla nitelendirirken; oturma birimi, zemin kaplaması, duyumsanabilir yüzeyler, merdivenler, otobüs durağı, çöp kutuları ve yeşil alan üzerine çoğunlukla olumsuz sıfatların seçildiği görülmüştür. Bu bağlamda mekânsal ve termal konfor niteliklerinin iyileştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır.
The urban open spaces, which offer the possibility of rest and socialization in the city between the active life and intense construction, are the integrative spaces of the city. These urban open spaces, cover social interactions distinct from private life, need to have a feature of public spaces for all users. In this context, for all users who could exist in urban open spaces and actively use urban equipment requires ergonomic criteria in the light of individual requirements. Urban spaces, that cannot fulfill the anthropometric, physiological and psychological requirements cause both reduction of urban quality and personal comfort.
University campuses as one of the public spaces, which support the active formation of urban structure, include open spaces in the city. These areas, where functions such as recreation and transportation take place, are one of the urban spaces which allow social interactions. This study aims to investigate the university campus in the field
research in the context of ergonomic criteria and to contribute to the literature in order to ensure its usability. In this context, Adana Science and Technology University, which is one of the new campus formations of Adana and has urban importance, has been selected as a research area in accordance with its potential characteristics and
user diversity. Through the sampling area, the Semantic Differentiation Scale was used to measure the ergonomic competences of urban facilities in open spaces and the effects of the equipment on the user were questioned. The questionnaire which include the adjective pairs defined on the qualitative and qualitative qualifications of the
equipments, was applied to the thirty of the students, academicians and administrative personnel who are active users of the campus. As a result, the ergonomic competences on campus were determined. The lighting elements, information panels, shadows and ramps were described as positive qualities; it was observed that mostly negative adjectives were chosen on the living room, floor covering, sensible surfaces, stairs, bus
stop, garbage bins and green area. In this context, the necessity of increasing and improving spatial and thermal comfort qualities has emerged.