New Social Movements emerged like a wave in 1960s and have sustained so far. New social movements originated based on autonomy, cooperation and direct performance. Their main objective is to establish a more democratic and equal world. In order to reach these aims, a conscious struggle was conducted through various means. These movements have consciously refused political party organization and taking over political power. The major objective of this study is to settle, by comprehensive sociological methods, the purposes, patterns and causes for which social revolutions break out based on the distinctions of the former and novel paradigms such revolutions as well as explaining how these novel social revolutions that involve high participation, grasp the authority without modification and especially address changes in culture having an overwhelming identity orientation have an active role in cultural transformation.
Yeni Sosyal Hareketler, 1960'larda önlenemez bir şekilde ortaya çıktı ve şimdiye kadar devam etti. Özerklik, işbirliği ve doğrudan performansa dayalı yeni toplumsal hareketler olarak varlık buldu. Temel amaçları daha demokratik ve eşit bir dünya kurmak olan yeni sosyal hareketler, bu amaçlara ulaşmak için çeşitli yollarla bilinçli bir mücadele yürütmüştür. Bu hareketler bilinçli olarak siyasi parti örgütlenmesini reddettiler ve siyasal iktidarı ele geçirdiler. Bu çalışmanın temel amacı kapsamlı toplumsal sosyolojik metotlarla, toplumsal devrimlerin ve bu türden toplumsal devrimlerin nasıl ortaya çıktığıyla ilgili, eski ve yeni paradigmaların ayrımlarına dayalı olarak ortaya çıktığı amaçlar, örüntüler ve nedenleri ortaya koymaktır. Yüksek katılım, otoriteyi değişim olmaksızın kavramak ve özellikle kültürel dönüşümde ezici bir kimlik yönelimi olan kültürdeki değişikliklerin ele alınmasını sağlamak bu makalenin amacını oluşturmaktadır.