YAPISAL EŞİTLİK MODELLEMESİ KAPSAMINDA FORMATİF VE REFLEKTİF ÖLÇÜM

Abstract

Yönetim ve organizasyon alanındaki çalışmalarda, hipotezleri değerlendirme amacıyla ileri istatistiki teknikler kullanılmakla birlikte, gözlenen değer ve gizil değişkenler arasındaki ilişkinin yönü çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Varsayımsal olarak gözlenen değerlerin, gizil değişkenin yansıması olduğu; bir başka anlatımla reflektif bir ilişkinin varlığı kabul edilmektedir. Ancak ölçek ve ölçek maddeleri arasındaki ilişki her zaman reflektif özellik taşımamaktadır. Ölçek ifadelerinin gizil değişkeni belirlediği ve gizil değişkenin etkilerini değil, nedenlerini gösterdiği durumlarda formatif ölçüm kullanılmalıdır. Bu inceleme, yönetim ve organizasyon alanında yapılan araştırmalardaki yapısal eşitlik modellemesi içinde gizil değişken ile reflektif ve formatif ölçüme ilişkin kuramsal altyapıyı tartışmaktadır. Çalışmada alanyazın üzerinden yapısal eşitlik modellemesi kapsamında kullanılan formatif ve reflektif ölçekler hakkında araştırmacılara bazı karar kriterleri sunulmakta ve yanlış ölçek seçiminin sonuçları hakkında bilgi verilmektedir.

Besides the common use of complicated statistical techniques to analyze the hypotheses in management and organization studies, usually the type of relationship between the latent variable and their indicators are ignored. Hypothetically, scale items reflecting the scales, in other words, reflective relationship between scale and scale items is accepted. But the relationship between scale and scale items cannot be always assessed as reflective. When indicators comprise latent variable and present the causes rather than its’ effects, formative measurement should be applied. The scale, of which indicators comprising of the scale instead of repeating the same definition, is called as formative scale. This research discusses theoretical background of reflective and formative scales , latent variables used structural equation modelling. In this study, decision criteria about the scales used to represent the constructs in structural equation modeling for the researchers and the consequences of misspecified scales are presented