Any attempt to doubt the nature of interaction and communication in foreign and second language learning classrooms renders knowledge and discourses questionable since any classroom is composed of conflicting situations between teachers and learners. Therefore, smooth, linear and causal explanations remain inadequate to unravel the chaotic nature of learning and learning environment. Importance of critical pedagogy along with critical thinking has been understood in certain contexts and cultures. Dialogue and social dialogue are important concepts in participatory approach. Reflection and action are two critical aspects of dialogue. However, widespread use of this approach has been inadequately encountered in some cultures. Therefore, this study intended to focus on the use of participatory approach in an EFL class in Turkey. The method of the study was participatory action research that necessitated participation, action and research. The participants were composed of 15 undergraduates at an ELT department in Turkey. Semistructured interview and short term diary were used to obtain data that was examined through content analysis. The overall results show that the participants managed to develop positive social dialogue between each other and gain awareness of social, political and familial problems at local and global level and that the participants gradually began to take risks to discuss challenging topics. It was also found that the culture of social dialogue and democracy was developed in the classroom setting. Future studies can apply participatory approach in various schools ranging from elementary school to universities. Through social dialogue, teachers can motivate learners to transform society within the classroom and allow critical thinking to develop.
Yabancı dil sınıfları, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki çatışmalı durumlardan oluştuğundan, ikinci dil öğretimi sınıflarında etkileşim ve iletişimin doğasından şüphe duymak için atılan her bir adım bilgiyi ve söylemi sorgulanabilir hale getirmektedir. Bu nedenle, pürüzsüz, doğrusal ve nedensel açıklamalar, öğrenme ve öğrenme ortamının kaotik yapısını ortaya çıkarmak için yetersizdir. Eleştirel pedagojinin eleştirel düşünme ile birlikte önemi, bazı bağlamlarda ve kültürlerde anlaşılmıştır. Diyalog ve sosyal diyalog, katılımcı yaklaşımda önemli kavramlardır. Refleksiyon ve eylem, diyaloğun iki önemli yönüdür. Bununla birlikte, bu yaklaşımın yaygınlaştırılması bazı kültürlerde yetersiz olarak görülmüştür. Dolayısıyla bu çalışma, Türkiye'de EFL sınıfında Araştırmanın yöntemi, katılımcı eylem araştırmayı gerektiren katılımcı eylem araştırmasıdır. Katılımcılar, Türkiye'deki bir ELT bölümünde 15 lisans öğrencisinden oluşmuştur. İçerik analizi yoluyla incelenen verileri elde etmek için yarı yapılandırılmış mülakat ve kısa süreli günlük kullanılmıştır. Genel sonuçlar katılımcıların birbirleriyle pozitif bir sosyal diyalog geliştirmelerini ve yerel ve küresel düzeyde sosyal, politik ve ailesel sorunlarla ilgili farkındalık kazanmalarını ve katılımcıların zor konuları tartışmak için yavaş yavaş risk almayı başardıklarını göstermektedir. Sosyal diyalog ve demokrasi kültürünün sınıf ortamında geliştirildiği de tespit edilmiştir. Gelecekteki çalışmalar katılımcı yaklaşımı ilkokuldan üniversitelere kadar değişen çeşitli okullarda uygulayabilir. Öğretmenler sosyal diyalog aracılığı ile sınıf içerisinde toplumu dönüştürecek bireyleri motive edebilir ve eleştirel düşüncenin gelişmesine olanak sağlayabilirler.