Araştırmanın amacı, Etik Konum Ölçeği'nin Türkçe formunun faktör analitik yapısının incelenmesi ve ölçeğin yurtiçindeki çalışmalarda kullanılabilir bir ölçüm aracı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu amaçla Adana'daki 574 banka çalışanından anket yöntemi ile veri elde edilmiştir. Ankette, Etik Konum Ölçeği ile birlikte katılımcıların demografik özelliklerine yönelik sorular yer almaktadır. Çalışma kapsamında ölçeğin geçerliliği ve güvenilirliği incelenmiş, verilere açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Analiz sonuçları, alanyazındaki genel bulguların aksine, ölçeğin iki değil, üç boyutlu bir yapı gösterdiğini ortaya koymuştur. Üçüncü boyut, yalan söylemeye gösterilen toleransın gücünü ifade eden doğruluk olarak adlandırılmıştır. Söz konusu bulgu, alanyazındaki sınırlı sayıdaki çalışma ile paralellik göstermektedir. Bu çalışmaların ortak yönü; örneklemlerinin, düşük düzeyde seküler toplumlara ait olmasıdır. Dolayısıyla ölçeğin algılanmasındaki farklılığın, toplumların sekülerleşme düzeyinden kaynaklandığı söylenebilir. Bu yorumdan hareketle yalan konusunun, çalışanların etik yaklaşımları içerisinde ayrı bir yere sahip olduğu, dolayısıyla gerek teorisyenlerin gerekse uygulayıcıların etik odaklı değerlendirmelerinde, yalan konusunu bağımsız olarak ele almaları gerektiği ortaya konulmuştur.
The purpose of this study is to examine the factor analytic structure of Ethics Position Questionnaire Turkish Form and to determine whether the questionnaire is an applicable measurement tool in Turkey. In accordance with this purpose, a survey form that includes the questionnaire and demographic variables was administered to 574 bank employees in Adana. Next, reliability and validity of the questionnaire were examined, exploratory and confirmatory factor analyses were performed. Contrary to the general findings, the results indicated a threefactor structure rather than two. The third factor, which is directly related with the level of tolerance about lying, was veracity. This finding is similar with the results of a limited number of studies, which have samples of low secularized societies. Accordingly, it can be stated that secularization level of societies may conduce to differences in the perception of the questionnaire. From this viewpoint, it is put forth that lying is an independent sub-dimension in the ethics position questionnaire. The study points out that in evaluating ethics, lying should be considered separately by both theoreticians and practitioners.