Sivil mimarlık örnekleri, değişen yaşam tarzıyla birlikte, nüfus artışı, çarpık kentleşme, zorunlu göç, kullanılmama vb. nedenler ile özgün niteliklerini günden güne yitirmektedirler. Tek tek kaybedilen bu yapılar ile geleneksel yerleşim dokusu zarar görerek yok olmaktadır. Bu nedenle yapı ile kent arasında köprü görevi üstlenen bu ara bağlantının incelenip, yerleşim özelliklerinin belirlenmesi ve kayıt altına alınması gerekmektedir. Bu bağlamda kentin şekillenmesinde etken olan, toplumun mekân kurma pratiğinin de yapı ve yakın çevresi açısından sorgulanması önem taşımaktadır. 1838’de II. Mahmut’un emriyle alınmış olan askeri güvenlik kararı doğrultusunda, Hafız Mehmet Paşa ordusunun, Eski Malatya’ da yer alan evlere yerleştirilmiş olduğu bilinmektedir. Bu çerçevede bu makale, alınan bu stratejik kararın bir sonucu olarak, yaşanan zorunlu göçe tanıklık eden Eski Malatya ve Malatya (yeni yerleşim alanı) sivil mimarlık örneklerini, arazi kullanımı, yerleşim düzeni, yapı-açık alan ilişkisi, yapı giriş ilişkisi yönlerinden ele almaktadır. Bu ilişkiler 11 adet Eski Malatya, 14 adet Malatya sivil mimari örneği örneklem alanı üzerinde değerlendirilmiştir. Eski Malatya ile Malatya evlerinin, yapı-açık alan kullanımındaki mekânsal karşılaştırmalar yapılmış ve değişimin anlamı değerlendirilmiştir. Böylece geçmiş yaşantılarımızı yansıtan geleneksel evlerimiz ile kent ölçeği arasındaki bu ara bağlantının, yerleşim özellikleri belgelenmiştir. Sonuç olarak ortaya koyulan farklılık ve benzerlikteki anlamın, kent formunu etkileyerek, şekillendirmiş ve sınırlandırmış olduğu görülmüştür.
Examples of civil architecture, along with the changing lifestyle, population growth, unplanned urbanization, forced migration, disuse etc. lose their original attributes day by day. With these buildings lost one by one, the traditional settlement texture is damaged and destroyed. For this reason, this interconnection, which acts as a bridge between the building and the city, needs to be examined, the characteristics of the settlement should be determined and recorded. In this context, it is important to question the space-building practice of the society, which is a factor in shaping the city, in terms of its structure and its immediate surroundings As the Ottoman army settled in houses in Old Malatya in 1838, the people had to migrate to the settlement area of today's Malatya city. In this study, 11 Old Malatya and 14 Malatya (new residential areas) civil architecture examples are handled in terms of land use, settlement layout, building-open space relationship, building entrance relationship. Thus, it has been observed that this interconnection between our traditional houses, which reflect our past lives, and the urban scale, the difference and similarity revealed by documenting settlement features, has shaped and limited the urban form by influencing the urban form.