The long-standing government system discussions in Turkey have gained a legal dimension with the AK Party and MHP agreeing on a new government system and have been accepted by the people on 16 April 2017 in a referendum. The system of the presidency of the republic, which was first introduced in the June 24th general elections; although it rises up on the presidential plan fundamentals, it is seen that it aims to remove political and administrative crises which both presidential system and parliamentary system create in practice . With basic features, Presidential Government System produces solutions unique to Turkey to the problems in parliamentary and presidential systems in terms of legislative-executive relations and in this respect it differs between government systems. Therefore, after explaining the basic features of the presidential system and the presidential government system, it is emphasized to what extent new system can produce solutions to the problems seen in the new presidential system that puts a deadlock in the relations between powers.
Türkiye’de uzun süredir devam eden hükümet sistemi tartışmaları, Ak Parti ve MHP’nin yeni bir hükümet sistemi üzerinde mutabık kalmasıyla yasal bir boyut kazanmış ve 16 Nisan 2017 tarihindeki referendum ile de halk tarafından kabul edilmiştir. İlk defa 24 Haziran 2018 genel seçimleriyle birlikte uygulamaya geçilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi; her ne kadar başkanlık sisteminin temelleri üzerinde yükselse de, hem başkanlık sisteminin hem de parlamenter sistemin uygu-lamada yaratmış olduğu yönetsel ve siyasi krizleri ortadan kaldırmayı amaçladığı görülmektedir. Temel özellikleri itibariyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yasama-yürütme ilişkileri açısından parlamenter ve başkanlık sistemlerinde yaşanan sorunlara Türkiye’ye özgü olarak çözüm üretmekte ve bu yönüyle de hükümet sistemleri arasında farklılaşmaktadır. Dolayısıyla çalışmada başkanlık sistemi ile cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin temel özellikleri açıklandıktan sonra, yeni sistemin başkanlık sisteminde görülen ve yasama-yürütme ilişkilerini çıkmaza sokan sorunlara ne derecede çözüm üretebildiği üzerinde durulmuştur.