2001 yılı sonrası Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan düşük faiz politikası ve 2008 dünya finansal krizinin ardından çok sayıda batılı ülkenin uyguladığı genişletici para politikaları, birçok gelişmekte olan ülkenin finansman olanaklarını arttırmıştır. Türkiye’de, özel sektör yurt dışı borçlanması yoluyla gelen döviz miktarı Türk parasının değerini arttırmış ve halkın görece zenginleşmesini sağlamıştır. Türkiye’de 2001 krizinin ardından, güçlü ekonomiye geçiş programının da etkisiyle, özel sektör tarafından ülkeye getirilen finansal olanakların, üretimi arttırmak amaçlı kullandığı bir büyüme süreci gerçekleşmiştir. Bu çalışmada, özel sektörün yurt dışından borçlanması neticesinde ülkeye giren dövizin, bir iletim kanalı olarak sermaye malı ithalatına, işgücü verimliliğine ve ihracata etkisi araştırılmıştır. Tüm değişkenler I(1) düzeyinde durağan olduğundan öncelikle eşbütünleşme ilişkisi incelenmiştir. VAR analizi değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi olduğu sonucunu vermiştir. Elde edilen sonuçlara göre uzun dönemde sermaye malı ithalatının verimlilik üzerinde pozitif etkisi varken, ihracat üzerinde negatif etkisi vardır.
The low interest rate policy implemented in the United States since 2001 and the expanding monetary policies implemented by many western countries following the 2008 global financial crisis have increased the funding opportunities of many developing countries. In Turkey, the amount of foreign currency borrowed by the private sector has increased the value of the Turkish currency and ensured the relative wealth of the people. Following the 2001 crisis in Turkey - with the impact of the strong economy transition program- the financial opportunities brought by the private sector to the country undergoing a growth process in order to increase production. In this study, the effects of foreign financial debt on real sector and export are investigated. The VAR analysis concluded that there is a cointegration relation between the variables. According to the results obtained, long-term capital goods imports have a positive effect on productivity, while there is a negative effect on exports.